Çok değil, birkaç yıl önce Dacia modellerinde otomatik vites sunuluyor deseydik, dalga geçtiğimizi zannederdiniz. Ama bugün, hayal gerçek oldu…

Merhaba,

Renault’nun ‘ekonomik otomobil’ üretme amacıyla 1999 yılında satın aldığı Romen üretici Dacia bizi şaşırtmaya devam ediyor.

Bugün karşımızda markanın ilk otomatik vitesli modeli Sandero var. Paris Otomobil Fuarı’nda makyajlanan araç testimize halen satışta olan eski yüzüyle katılıyor.

Stepway donanımına sahip aracımızın ön bölümü sade ama şık görünüyor. Büyük radyatör ızgarası hemen dikkat çekerken, sis farları metal görünümlü plastik çerçeveler içinde, tamponun alt köşelerine konumlanmış.

Sandero’nun yan tasarımı, maliyet düşürme kaygıları sebebiyle çok düz. Bu donanımla sunulan tavan raylarıysa dinamizm katmayı başarıyor.

Arka tasarım da iddialı olmaktan uzak. Ön tamponun altı gibi arka tamponun da altında arazi araçlarına gönderme niteliğinde metal görünümlü plastik kaplama bulunuyor. Stopların iç desenleri modern görünüyor.

Aracın iç mekânına geçtiğimizde ilk dikkat çeken makul düzeyde teknolojinin basit bir yerleşimle hayat bulmasıydı. Malzeme kalitesi orta düzeyde kalıyor.

Orta konsolun en üstünde kapaksız bir göz var. Bu alan kullanışlı ama pek şık görünmüyor. Daha altta dairesel havalandırma çıkışları bulunuyor.

Onun altındaysa 7 inçlik Media Nav sistemi yer alıyor. Küçük bir revizyondan geçen bu sistemin görsel ara yüzü güncellenmiş. Sistemin dokunma hassasiyeti ve hızı ortalamalarda. Kullanımı ise yerleşimi sebebiyle çok kolay değil.

Dacia Sandero’da elektrikli ön camlar orta konsoldan açılıyor. Ancak bu konuda bir müjde verelim; makyajla birlikte cam kumandaları kapı koluna taşınacak.

4 metreyi geçen bir uzunluğa sahip olan Sandero’nun aks aralığı ise 2.6 metreye yakın. Önde sunulan alan yeterli olsa da arkada diz mesafesi kısıtlı. Ama şaşırtıcı bir biçimde arkada 3 yetişkin çok da rahatsız olmadan yolculuk edebiliyor. Sandero, 320 litrelik bagaj hacmine sahip.

Stepway donanımlı Dacia Sandero, Türkiye’de 0.9 litre turbo – benzinli ve 1.5 litre turbo – dizel motorlarla satılıyor. Her iki motor da, testimize konu olan Easy-R otomatik şanzımanla alınabiliyor.

Bizim test ettiğimiz dizel ünite 4000 devirde 90 beygir güç, 1750 devirden itibarense 220 Nm tork üretiyor. Motorun gücü 6 kademeli Easy-R şanzımanla ön tekerleklere iletiliyor. İsmi havalı olsa da aslında bu şanzıman pek çok markada gördüğümüz ve gitgide vazgeçilen tek kavramalı, otomatikleştirilmiş bir ünite.

Alt devirleri canlı olan motor performanslı kullanmak istediğinizde şanzımanın azizliğine uğruyor. Vites düşürmekte ve büyütmekte geciken şanzıman, vites değişimlerinde de kasılma yaşanmasına sebep oluyor.

Fakat performanslı kullanılmadığında, vites değişimleri ve sürüş konforuna katkısı çok iyi. Aracın fabrika verilerine göre 0-100 km hızlanması 12 saniye sürüyor. Şanzıman asıl başarısını, yakıt tüketimine olumlu etkisiyle gösteriyor.

Zaten ekonomik olan dCi ünite bu şanzımanla ağzımızı açık bırakacak kadar düşük bir tüketime imza attı. Öyle ki ilk başta yakıt göstergesinde sorun olduğunu zannettik. Ve işte sonuç:  900 km’yı bulan şehir içi ve dışı karışık kullanımımız sonunda, 4.2 litrelik bir tüketim ortalaması yakaladık.

Sandero Stepway’in süspansiyonları Türkiye yollarında genelde iyi çalışıyor. Sadece çok sert darbeleri sönümlemekte zorlanıyor.

Araç yol tutuş konusunda iddialı değil. Hissiz direksiyon ve virajlarda yana yatan karoser sınırları çok net belli ediyor. Fakat araçta ESP sisteminin standart olarak sunulduğunu hatırlatalım.

Otomatik şanzımanıyla Sandero, şehir içinde ekonomik ve kullanımı kolay araç arayanlar için biçilmiş kaftan. Hele düşük yakıt tüketimi ile pek çok kişinin radarına girecektir. Performanslı araç kullananların Easy –R şanzımandan memnun kalması güç görünüyor. Ayrıca Easy-R otomatik şanzıman için istenen ekstra 5 bin TL bizce çok. Pek çok marka bu fiyat farkına tam otomatik şanzıman seçenekleri sunabiliyor.

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz