Ford Mondeo ‘nun 1.5 Ecoboost benzinli – otomatik verisyonunu dizler için test ettik ve yorumladık. İşte incelememiz.

Ford Mondeo muhteşem bir tasarıma sahip. Ama bu onu satın almak için yeterli değil. Neden mi? Açıklayalım…

Merhaba,

Bugün sizler için Ford’un D segment temsilcisi Mondeo’yu inceleyeceğiz. Mondeo’nun, Amerika’da uzun bir süredir Fusion ismi ile satıldığını ve Avrupa macerasının gecikmeli başladığını hatırlatalım.

Ford Mondeo, tasarım anlamında çekici bir model hiç olmamıştı. Ancak markanın dördüncü nesilde, onu Mustang’e benzetme çabası, ortaya güzel bir ürün çıkarmış.

İnce farlar LED gündüz aydınlatmaları ile çevrelenirken, büyük altıgen formlu radyatör ızgarası son dönem Ford imzası olarak öne çıkıyor. Motor kaputundaki kabarıklıklarsa gücünü vurgular nitelikte.

Yandan da dinamik hatlara sahip olan aracın uzun motor kaputu hemen fark ediliyor. Kısa bagaj, eğimli D sütünü ile birleşiyor. Bu sayede sedandan çok liftback araçları andırıyor.

Arka kısımsa önü kadar çekici durmuyor. Ancak köşeli hatlar ve çift renkli stoplar dikkatlerden kaçmıyor. Altıgen kullanımı plaka çevresinde de sürüyor.

Ford Mondeo’nun iç mekân kalitesi yükselmiş. İyi malzemeler başarılı bir işçilikle birleştirilmiş. Kokpitte sıra dışı bir parça yok. Her şey alışılmış yerinde ve şeklinde.

Orta konsolun en üstünde havalandırma ızgaraları bulunuyor. Onun altına 8 inçlik, dokunmatik bir ekran yerleştirilmiş. Titanium donanımla birlikte sunulan Sony müzik sistemi ise en alta konumlanmış.

Merkezi dijital ekranın dokunma hassasiyeti ortalamalarda. Ancak menüler arası geçiş hızı yavaş kalıyor. Bu ekran vasıtasıyla havalandırma da ayarlanabiliyor. Tabii istenirse müzik sisteminin içine entegre edilmiş butonlarla alışılmış şekilde de kontrol mümkün.

Arkada ve önde diz ve baş mesafesi yeterli, fakat arkaya iniş binişlerde uzun boyluların kafalarını çarpmamak için dikkatli olması gerekiyor. 458 litrelik bagaj hacmi, boyu 4.8 metreyi geçen bir sedan için küçük kalıyor.

Ford Mondeo, Türkiye’de 1.5 litre turbo benzinli, 1.6 ve 2 litre dizel motorlarla satılıyor. Otomatik şanzıman seçeneği sadece 1.5 ve 2 litrelik modellerde bulunuyor. Bizim testimize konuk olan 1.5 litrelik ünite, 6000 devirde 160 beygir güç, 1600 ile 4000 devir arasında 240 nivtonmetre tork üretiyor.

Motorun gücü 6 kademeli, tork konvertörlü bir otomatik şanzımanla ön lastiklere iletiliyor. Motor alt ve orta devirlerde çok güçlü hissettirmiyor. Ayrıca şanzımanın bazen vites değişiminde nazlı davrandığını da söylemeliyiz.

Ford Mondeo, 0’dan saatte 100 km hıza 9.1 saniyede ulaşıyor. Motorun ve şanzımanın en zayıf olduğu yerse yakıt tüketimi… Aşırı sakin kullanımlarda 9 litre ortalama yakalanabilse de, şehir içinde 10 litrenin altında tüketmek çok olası değil.

Ford Mondeo, rakiplerine ders verecek kadar hisli bir direksiyona sahip. Ayrıca süspansiyon sistemi de iyi iş çıkarıyor. Pek çok virajı elektronik sistemlere ihtiyaç duymadan dönebiliyorsunuz.

Dar yanaklı lastiklere karşın aracın konforu da yeterli. Sınıfının en iyisi olmasa da dinamik sürüşü paralelinde bir sertlik görmüyoruz.

Ford, Mondeo modelini Avrupa’ya getirme konusunda gecikti. Buna karşın yıllanan tasarım hala çok rekabetçi. Aracın tek sorunu ÖTV dostu bir dizel motor ve otomatik şanzıman kombinasyonu sunamıyor olması. Benzinli seçenekse ekonomik olmaktan çok uzak.

Keyifli sürüşler

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz