Dacia Duster’ın 1.5 dizel versiyonunu sizden gelen istek üzerine test ediyoruz. İşte yorum ve incelememiz.

Merhaba,

Bugünkü konuğumuz Dacia Duster. Ucuz otomobiller üretme amacıyla Renault bünyesinde yeniden yapılanan Dacia’nın üçüncü modeli olan Duster, 2010 yılından beri aramızda. Araç 2014’ten bu yana makyajlı görünümü ile ülkemizde satılıyor.

Duster, çok çekici olmasa da güçlü bir görünüme sahip. Makyajla birlikte ön bölümdeki en büyük değişim radyatör ızgarası olmuş. Ayrıca farların da iç tasarımı elden geçirilmiş.

Yan tasarıma geçtiğimizde kabarık ön ve arka çamurluklar dikkatlerden kaçmıyor. Diğer kısımlardaysa maliyeti düşük olsun diye daha düz hatlar tercih edilmiş. Makyajla birlikte tavan rayı da modernize edilmiş ve üzerine model ismi yazılmış.

Arka tasarımdaysa farklılıkları bulmak için çok iyi gözlere sahip olmak gerekiyor. Egzoz çıkışında krom kaplama kullanılmaya başlanmış. Stopların iç tasarımındaysa küçük değişiklikler yapılmış.

Makyaj operasyonunun en çok hissedildiği yer iç mekan olmuş. Malzeme kalitesi artmış. Yine de bu konuda beklentileri çok yüksek tutmamak gerekiyor. Eskiden orta konsolda olan cam kumandaları, en nihayetinde kapı kollarına alınmış.

Orta konsolun en üstünde kapaksız biz göz bulunuyor. Daha alta dairesel havalandırma ızgaraları konumlanmış.  MediaNav ekranı, tam ortaya yerleştirilmiş. Onun altı ise klima kumandalarına ayrılmış.

7 inçlik MediaNAV sistemi Renault ailesindeki en alt seviye dokunmatik multimedya ekranı olma özelliğini taşıyor. Temel işlevlerle donatılan bu ekranın dokunma hissi başarılı. Tepkileri de hızlı. Ancak cep telefonlarımızdan alıştığımız iki parmakla yapılan işlemleri gerçekleştiremiyoruz.  Ayrıca konumu sebebiyle eğer navigasyonu takip etmek isterseniz gözünüzü yoldan ayırmanız gerekiyor.

Aracın önde ve arkada sunduğu diz mesafesi yeterli. Bunu, uzatılmış Nissan B platformu kullanılmasına borçlu. 475 litrelik bagaj hacmiyse fazlasıyla yeterli.

Dacia Duster Türkiye’de 1.6 litre benzinli ve 1.5 litre dizel motorlarla satılıyor. Test aracımızda 1.5 litrelik motorun en güçlü versiyonu görev yapıyordu. Bu motor 4000 devirde 110 beygir güç, 1750 devirdeyse 240 nivtonmetre tork üretiyor.

Alt devirlerde canlı olan motorun gücü 6 kademeli manuel şanzımanla ön tekerleklere iletiliyor. Duster, fabrika verilerine göre 0’dan saatte 100 km hıza 12.2 saniyede ulaşıyor.

1.5 dCi motorun ekonomik olduğunu biliyoruz. Duster’da da bu karakterini sürdürüyor. Ancak modelin aerodinamik yapısı sebebiyle, tüketim ortalaması, daha önce aynı motoru deneyimlediğimiz modellerden yüksek kalıyor. Testimiz boyunca ortalamamız 6 litre idi.

Duster’ın süspansiyonları orta sertliğe sahip. Bu sayede darbeleri başarıyla emiyor. Sadece kısa ve sert darbeler iç mekâna yansıyor. Virajlarda bir miktar yana yatan aracın direksiyonu ise hissiz. Neyse ki Avrupa birliği mevzuatı sayesinde artık tüm Duster modellerinde ESP sistemi standart olarak sunuluyor.

Duster, bundan birkaç yıl öncesine kadar uygun fiyatlı bir modeldi. Bu sebeple de iç mekânındaki kalite eksiklikleri çok göze çarpmıyordu. Ancak bugün fiyatı eskisi kadar rekabetçi değil. Yine de ihtiyaçlarınız çok yüksek değilse gayet mantıklı bir tercih olabilir.

Keyifli sürüşler

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz