Dünyanın önde gelen otomotiv yan sanayi kuruluşlarından biri olan Bosch, sürüş destek sistemleri bu sistemleri daha da geliştirmek için aktif şekilde çalışmalarına devam ediyor. Ürün gamında gerekli tüm teknolojilere sahip olan Bosch, güvenlik ve konforu artıracak daha güçlü fonksiyonlar sunabilmek için bu teknolojileri birbirine entegre çalışmalarını yoğun şekilde sürdürüyor. Otomasyonu daha da artırılan sürüş fonksiyonlarının her biri, ölümlü trafik kazalarının ortadan kaldırılmasını hedefleyen “sıfır kaza” vizyonuna giden yolda önemli kilometre taşı görevi görüyor.

Sürücü destek sistemleri ile Bosch da büyüyor
2012 yılında Bosch, destek ve güvenlik sistemlerinde 5 milyar Avronun üzerinde ciro elde etti. Dünyanın dört bir yanında yaklaşık 5.000 mühendis bu sistemlerin geliştirilmesinde görev alıyor.
Gelecekte Euro NCAP en yüksek notu olan beş yıldızı, sadece sürüş desteği fonksiyonlarına sahip araçlara verecek; 2014 yılından itibaren araçların, en az bir sürüş desteği fonksiyonuna sahip olması; 2016 yılından itibaren ise, elektronik yaya koruma sistemine sahip olması gerekiyor.
Otomobil alıcıları, direksiyon başına her geçtiklerinde faydalarını hissedebildikleri destek sistemlerine büyük değer veriyorlar. Dolayısıyla, otomotiv üreticileri de araçlarını rakiplerine fark yaratmaları için bu sistemleri araç özellikleri arasında sunuyorlar.
2000 yılında seri üretimin başlamasından 2013 yılı ortasına kadar geçen sürede Bosch, toplam 1 milyon adet 77 GHz’lik radar sensörü üretti. 2 milyon sınırına 2014 yılı sonuna kadar ulaşılacağı, 10 milyon çizgisinin ise 2016 yılında aşılacağı tahmin ediliyor. Bosch görüntü sensörlerinin satışı ise 2012 – 2013 yılları arasında ikiye katlandı. 1993 yılında seri üretimin başlamasından bu yana, Bosch 250 milyon civarında ultrason sensör üretimi gerçekleştirdi. Bu, yaklaşık olarak 40 milyon park yardımı sistemine tekabül ediyor.

Amaç: dünya çapında trafik kazalarında ölüm sayısının azaltılması
Birleşmiş Milletler, 2010 ila 2020 yılları arasında trafik kazalarında ölenlerin sayısının dünya çapında neredeyse yüzde 50 artarak 1,3 milyondan 1,9 milyona yükseleceğini tahmin ediyor. Her yıl 100.000’in üzerinde insan Hindistan yollarında hayatını kaybediyor ve ne yazık ki bu trendin azalacağına dair herhangi bir işaret görünmüyor. Amerika Birleşik Devletleri’nde, trafik kazalarında hayatını kaybedenlerin sayısı 2000 yılında 42.000’den 2010 yılında 33.000’e indi. Avrupa’da, trafik kazalarında hayatını kaybedenlerin sayısı ise 2001 yılında 54.000’den 2010 yılında 30.500’e indi.

Bosch sürücü desteğinde dönüm noktaları – uzun bir uzmanlık geleneği

1978: dünyanın ilk ticari olarak uygulanabilir kilitlenme önleyici fren sistemi (ABS)
1980: dünyanın ilk elektronik hava yastığı kontrol ünitesi
1984: motosikletler için kilitlenme önleyici fren sistemi(ABS)
1989: Bosch “TravelPilot” – Avrupa’nın ilk navigasyon sistemi
1993: ultrason sensörlü park destek sistemi
1995: dünyanın ilk elektronik stabilite programı (ESP®)
2000: radar sensörlü adaptif hız sabitleyici (ACC)
2008: yarı otomatik ultrason sensörlü park destek sistemi
2010: dünyanın ilk ultrason sensörlü kör nokta tespit sistemi
2010: önleyici acil frenleme sistemi
2010: yol işareti tanıma
2010: şeritten ayrılma uyarı sistemleri
2013: elektromekanik fren güçlendiricisi (iBooster)

Bosch sürüş destek sistemleri
Fren kontrol sistemleri: Elektronik stabilite programı (ESP®) aracın kaymaya başlaması halinde dengeler ve belirlenmiş durumlarda aracın bağımsız şekilde fren yapmasını sağlar. 2013 yılının sonlarında üretime girecek olan iBooster elektromekanik fren güçlendiricisi, fren güçlendirme teknolojisinin geleceğini temsil ediyor. Hava boşluğu olmadan çalışan iBooster sürücü frene bastığında duruma bağlı olarak destek sağlıyor. Ayrıca, iBooster donanımı elektrikli araçlar da yüksek geri kazanım düzeyleri sunarken destek sistemleri de sağladığı hızlı ve sessiz tepkiden faydalanıyor.
Elektrik motorlu direksiyon sistemleri: ZF Lenksysteme GmbH ortak girişimi tarafından üretilen bu ürünlerde, direksiyon desteğinin düzeyi sistem yazılımı kullanılarak değiştirilebiliyor. Otomatik dengeleyici müdahalelerde bulunabilen direksiyon sistemi ESP®’yi tamamlayıcı niteliktedir. Bu da, sistemi gelecekteki destek sistemlerinin hayati bir yapı taşı haline getiriyor.
Sensörler: Bir taşıtın algılayıcı birimleri. Radar sensörleri 200 metrenin üzerindeki mesafelere kadar diğer araçların uzaklık ve hızını kesin şekilde ölçmeleri itibarıyla adaptif hız sabitleyici ve önleyici acil frenleme sistemleri için ideal bir temel sunarlar. Radar sensörleri için, Bosch özellikle daimi olarak dünyanın dört bir yanında otomotiv uygulamalarına adanmış olan yüksek kapasiteli 77 GHz frekans bandını kullanıyor. 2013 yılında, araçların önünde ve arkasında kullanıma uygun yeni nesil uygun maliyetli orta menzil radar sensörleri piyasaya sürüldü.
Video sensörleri yol işaret ve işaretçilerinden yaya ve bisikletçilere kadar her şeyi tanıyabiliyor. 2014 yılında seri üretime girecek olan yeni Bosch stereo video kamerası binoküler görüşe sahip olduğundan mesafeleri de ölçebiliyor. Bu tek sensörlü çözüm tüm yeni Euro NCAP gereksinimlerini kapsıyor. Geniş açılı video sensörleri park ve manevra desteği fonksiyonları için gitgide daha fazla kullanılıyor. Bu sensörler 360 derece görüşe (kuş bakışı bakış) izin verdiğinden, aracın etrafındaki tüm yakın mesafedeki alanı kapsıyor.
Ultrason sensörler: Yarasaların karanlıkta yolunu bulma yöntemini temel alan bu teknoloji maliyeti uygun olup yirmi yıldır mesafeleri ölçmek amacıyla park destek sistemlerinde başarıyla kullanılıyor.
Ağa bağlı navigasyon: Son derece etkin destek sistemleri ve geniş kapsamlı otomatik sürüş fonksiyonları bir çevrimiçi bağlantı üzerinden düzenli olarak güncellenen kesin harita verileri gerektiriyor. Halihazırda “bulut”a kaydedilen yol işaretlerini bildirebilen bir Bosch iPhone uygulaması bulunurken “elektronik ufuk” ise yol eğimleri ile viraj eğim dereceleri de dahil olmak üzere, güzergah hakkında kesin bilgi sağlıyor. Ağa bağlı araç fonksiyonları yakıt tüketimini azaltmak, elektrikli araçlar ise menzillerini artırmak için bu verileri kullanıyor.

Kullanıcı ara yüzleri:
Destek sistemlerinin kullanıcı ara yüzleri başarda kilit öneme sahiptir. Şayet destek fonksiyonları gitgide daha fazla sürüş görevini üstlenecekse sezgisel ve kolay kullanılabilir olmaları gerekiyor. Dolayısıyla Bosch, farklı muhtemel yaklaşımları etüt edip değerlendirirken, serbestçe programlanabilir görüntüleme sistemlerini ve baş üstü göstergelerin de aralarında bulunduğu çeşitli çözümleri kullanıyor. Gelecekte, sürüş tavsiyeleri ve yakınlık ikazları gibi bilgilerin mevcut gerçek trafik durumunun üzerine gerçekçi şekilde yerleştirilmesi için zenginleştirilmiş gerçeklik temelli yeni görselleştirme yöntemleri kullanılacak. Kullanıcı dostu uygulamalara bir diğer yaklaşım ise çok modlu konseptlerdir. Bu ara yüzler jestlere, dokunuşa ve sese tepki verebilecek züzeye gelecek.

Otomotiv Teknolojisi, Bosch Grubu’nun önde gelen iş kollarından biridir. Bu işkolu 2012 mali yılında 31,1 milyar Avro satış gerçekleştirdi ve tüm grup satışının %59’unu oluşturmaktadır. Dünya çapında yedi alanda 177.000’den fazla iştiraki bulunan Otomotiv Teknolojisi’nin çalışmaları; içten yanmalı motorlar, motor çevre birimleri, alternatif sürücü kavramları, aktif ve pasif güvenlik sistemleri, yardım ve konfor fonksiyonları, araç bilgi ve iletişim için enjeksiyon teknolojisi hizmetleri ve otomotiv yedek parça üzerinde yoğunlaşmaktadır. Bosch Otomotiv Teknolojisi, bugüne kadar Elektronik Motor Yönetimi, ESP® anti-patinaj sistemi ve common-rail dizel teknolojisi gibi birçok yeniliği hayata geçirmiştir.
Bosch Grubu; Robert Bosch GmbH’ı, 350’den fazla alt kuruluşunu ve 50’den fazla ülkede bulunan yerel şirketleri içermektedir. Satış ve hizmet alanlarındaki iş ortakları buna dâhil edildiğinde Bosch, yaklaşık 150 ülkede temsil edilmektedir. Dünya çapındaki bu gelişim, üretim ve satış ağı büyümeye yönelik temeli oluşturmaktadır. 2012 yılı finansal verilerine göre, yaklaşık 306.000’dan fazla çalışanla 52,5 milyar avro ciro gerçekleştirilmiştir. Araştırma ve geliştirme faaliyetleri için 2012 yılında yaklaşık 4,8 milyar avro harcanmış olup, dünya çapında yaklaşık 4.800 adet patent için başvuruda bulunulmuştur. Tüm ürün ve hizmetleri göz önüne alındığında, Bosch, yenilikçi ve faydalı çözümleri sayesinde yaşam kalitesinin artırılmasına katkıda bulunmaktadır.

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz