Ve günün sorusu: Lüks sedanları ile bilinen bir marka SUV üretmek isterse ne olur? Ortaya Jaguar F-Pace gibi bir araç çıkar…

 

Aslında Jaguar efsanevi bir markadır. Ancak 2000’li yıllarda yaşadığı mali darboğaz onu Premium rakiplerinin gerisine itmişti. 2008’de Hindistanlı Tata bünyesine Land Rover ile birlikte katılan marka, yeniden kendini buldu diyebiliriz.

Ürün gamını tümüyle yenileyen Jaguar, yeni segmentlere de yelken açıyor. Bu segmentlerden biri de SUV sınıfı. Markanın temsilcisi ise F-Pace.

F-Pace, ilk olarak yeni XE’de gördüğümüz ince ve uzun farlar ile karşımıza çıkıyor. Büyük havalandırma ızgarası ile heybetli görünen model, kıvrımlı kaput tasarımı sayesinde güçlü bir otomobil imajı vermeyi başarıyor. Test aracımız gibi R-Sport paketi alındığında tampon daha sportif oluyor.

Yan tasarımda alışılmışın dışında bir Jaguar bizleri karşılıyor. F-Pace, kıvrımlı yan hatları ve yüksek yapısı ile Land Rover modellerine benziyor.

Aracın arka kısmı markanın spor modeli F-Type’ı andırıyor ama tek bir farkla; yükseklik. İnce LED stop lambalarına sahip olan model, agresif görünümünü arkada da sürdürüyor.

F-Pace’ın dışı ne kadar sıra dışı ve özgünse iç mekânı o kadar bilindik. Araçta kullanılan kontrol ekipmanlarının pek çoğu Land Rover modellerinden alınma. Malzeme kalitesi sınıf standartlarını karşılıyor.

Orta konsolun en üstüne havalandırma çıkışları yerleştirilmiş. Altta ise dokunmatik multimedya ekranı bulunuyor. Bu ekran 8 inç boyutunda. Ekranın etrafındaki butonlarla menüler arası geçiş yapılabiliyor. Ekranın dokunma hassasiyeti ve hızı ortalamalarda.

Opsiyonel olarak bu ekranı 10.2 inçlik versiyonuna yükseltmek mümkün. Bu paket alındığında gösterge tablosu da tamamen dijital 12.3 inçlik bir ekrana dönüşüyor.

F-Pace’in kokpitindeki ilgi çekici bir diğer öğe, dairesel vites kontrolörü oluyor. Land Rover modellerinden tanıdığımız bu kontrolör, motor çalıştığında yerinden yükseliyor, motor kapandığındaysa orta konsola gizleniyor.

Jaguar F-Pace, Türkiye’de 2 ve 3 litrelik dizel motorlarıyla satılıyor. Avrupa’da bu motorlara ek olarak 3 litrelik benzinli bir motor da kullanılıyor.

Test ettiğimiz modeldeki 2 litrelik turbo-dizel motor 4000 devirde 180 beygir güç, 1750 devirden itibaren 430 Nm tork üretiyor.

Sadece 4 tekerlekten çekişli olarak ülkemizde satılan araç 0-100 hızlanmasını 8.7 saniyede tamamlıyor.

Aracın otomatik şanzımanı, ZF firması tarafından üretilen 8 kademeli bir ünite. Bu şanzımanı BMW ve Land Rover modellerinden de tanıyoruz. Tork konvertörlü olan ünite, otomotiv endüstrisinin en iyi 3 otomatik şanzımanından birisi.

Gücü kesintisiz aktaran şanzımanın yakıt tüketimine de etkisi minimum. F-Pace, testimiz boyunca 7.5 litrelik bir ortalama tüketime imza attı.

F-Pace yüksek yapısı nedeniyle sert bir süspansiyona sahip. Ama bu sertlik konfor seviyesini makul düzeyde tutuyor ve sizi yormuyor. Araç, virajlarda çok az esnese de tedirgin etmiyor.

Aracın akıllı 4 tekerlekten çekiş sistemi, normal yol koşullarında gücün yüzde 90’nını ön aksa, kalanını arka aksa gönderiyor. Yüzey kayganlaştıkça bu dağılım 50-50 olarak sistem tarafından değiştirilebiliyor.

Ayrıca kullanıcı, Land Rover modellerini andıran şekilde, iç mekândan da yol koşuluna göre çekişi ayarlayabiliyor.

Özgün olmayan iç mekân moralleri biraz bozuyor. Fiyatının ise Alman rakiplerinden fazla olduğu belirtmeliyiz. Buna karşın çekiş kontrol sistemi ve motor-şanzıman ikilisi aracın etkileyici yönleri. Sadece görünümü bile F-Pace’i almaya yeter. Yalnız kırmızı rengi alırsanız, biraz fazla dikkat çekiyor. Bizden söylemesi.

Keyifli sürüşler

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz