Audi, 2014 yılının Ocak ayında düzenlenecek Detroit Otomobil Fuarı’nda yeni konsept aracı Audi Showcar’ı tanıtacak. Okumaya devam et

Audi, 2014 yılının Ocak ayında düzenlenecek Detroit Otomobil Fuarı’nda yeni konsept aracı Audi Showcar’ı tanıtacak. Okumaya devam et
Audi, bu yılın başından itibaren dünya genelinde satışını yaptığı 1,5 milyonuncu otomobili teslim etti. Okumaya devam et
Son yılların en hızlı gelişen otomobil markası Hyundai, herkese hitap eden model yelpazesinin yanı sıra hazırladığı yeni konseptlerle de dikkatleri üzerine çekmeye devam ediyor. Okumaya devam et
Toyota Türkiye Pazarlama ve Satış A.Ş.CEO’su Ali Haydar Bozkurt’un açıklamaları şu şekilde:
Otomotiv pazarı 2013 yılında özellikle yılın ilk yarısında kazanılan ivmelenme ile 2012 yılının oldukça üzerinde bir büyüme sergilemiştir. Öncelikle daha önceki yıllarda Ağustos ayında gerçekleşen model yılı tanımının yeniden düzenlenmesi, 2013 yılının ilk aylarında özellikle binek araç pazarında, 2012’nin ilk aylarına göre daha yüksek büyüme oranlarının yakalanmasını sağlamıştır. Bununla birlikte pozitif ekonomik gelişmeler, yükselen büyüme oranı verileri ile kur ve faiz oranlarının uygun seviyelerde seyretmesi sonucu 2012 yılına göre ilk 5 ayda toplamda %14, binek pazarında ise %21 artış sağlanmıştır.
Mayıs ayı itibariyle içerde ve dışarda yaşanan gelişmeler sonucu olarak öncelikle kurlarda, daha sonra da faizlerde ciddi artış meydana gelmeye başlamıştır. Mayıs ayında 2,35 seviyelerinde seyreden €/TL kuru Aralık ayı itibariyle %18,7 artışla 2,81 seviyelerine ulaşmıştır. Taşıt kredisi faizlerinde ise aylık %0,7’li seviyelerden %1 seviyesine yaklaşan bir artış meydana gelmiştir. Bunun sonucunda her ne kadar gerçekleşen bu artış oranı kadar olmasa da otomotiv firmaları Haziran ayından itibaren fiyatlarda artışa gitme durumunda kalmışlar, bu da özellikle Eylül ayıyla birlikte pazar hızının oldukça düşmesine neden olmuştur. Kasım ve Aralık aylarında ise markaların yıl sonu kampanyalarına ağırlık vermeleriyle birlikte pazar bir miktar toparlanma işaretleri göstermeye başlamıştır.
Tüm bu gelişmeler ışığında 2013 yılının toplamda 2012 yılına göre %8 oranında büyüyerek 840.000 adede ulaşmasını beklemekteyiz. Bu büyümenin tamamının binek araç pazarından geleceğini, pazarın yılı %17 büyüme ile 650.000 adetle kapatacağını beklemekteyiz. Hafif ticari araç pazarının ise 2013 yılını 2012 yılının %14 gerisinde 190.000 adetle kapatacağını öngörmekteyiz.
2014 yılı değerlendirme ve öngörülerimizde ise ekonomik beklentiler ve yasal düzenlemeler olmak üzere iki ana etken ön plana çıkmaktadır. Hükümetin yayınladığı 2014-2016 yılı Orta Vadeli Program’da (OVP)GSYH büyüme beklentilerinde bir önceki programa göre aşağı yönlü revizyon yapılarak 2013 yılı için %3,6, 2014 için ise %4 büyüme öngörülmüştür. Her ne kadar bir önceki OVP’ye göre düşüş olsa da büyüme oranlarında artışın beklenmesi 2014 için olumlu bir sinyal olarak göze çarpmaktadır. Bununla birlikte 2014 yılında yine kur ve faiz hareketlerinin pazarın büyümesinde büyük oranda etkili olacağını tahmin etmekteyiz. Döviz kurlarının halen süren istikrarsız seyri, yurtdışı mali piyasalardaki gelişmeler ve Türkiye piyasasının buna hassasiyeti göz önünde bulundurulduğunda 2014 yılının kurlar açısından yine zorlu geçeceği beklenmektedir. Diğer önemli etken olan faiz oranlarında ise kritik eşik olan %1 seviyesinin aşılması durumunda otomotiv pazarının ciddi şekilde olumsuz etkilenmesi söz konusu olacaktır.
Yasal düzenlemeler bağlamında ise pazarın gidişatını etkileyecek en önemli gelişme taşıt kredilerine getirilecek düzenleme olacaktır. Bu yasayla birlikte hem peşinat oranlarına hem de kredi vadelerine sınırlama getirilmesi planlanmaktadır. Araç satın alımlarının çok büyük bir kısmının kredi ile yapıldığı göz önünde bulundurulduğunda böyle bir düzenleme otomotiv satışlarını oldukça olumsuz yönde etkileyecektir.
Hükümet tarafından 2014 yılı bütçe planına alınan emisyona dayalı vergilendirme sistemi ise otomotiv pazarı için önemli bir avantaj olacaktır. Mevcut sistemde çevreyi daha çok kirleten yaşlı araçlar daha düşük MTV öderken, yeni sistemde araçların emisyon oranlarına göre vergi ödenmesi tasarlanmaktadır. Bu değişiklik yeni araç alımını daha cazip hale getirecektir. Bunun yanında hükümetin cari açığı düşürme ve kontrol altında tutma hedefi doğrultusunda ithalat yoğun otomotiv ve akaryakıtta vergi indirimine gidilmeyeceğine dair açıklamaları pazarda yüksek bir büyümenin pek mümkün gözükmediği sonucunu da ortaya çıkarmaktadır.
Özetleyecek olursak; Bütün bu şartlar ve öngörüler doğrultusunda Toplam otomotiv pazarının 2014 yılında bir miktar küçüleceğini ve 2013’e göre %5 oranında daralarak 800.000 adet seviyesine geleceğini, 2013 yılında %20’ye yakın büyüme gösteren binek araç pazarının 2014’te %3, 2013’te düşüş yaşanan hafif ticari araç pazarının da 2014’te yine%10 oranında küçüleceğini tahmin etmekteyiz.
2014 yılı Toyota hedeflerine gelirsek; Toyota için yeniliklerin başladığı bir geçiş yılı olan 2013 yılının başında pazara sunduğumuz Yeni Auris, Yenilenen Verso ve Yeni RAV4’ün yanı sıra yılın 2. yarısından itibaren ülkemizde üretilen Yeni Corolla da 2013 yılında bize ivme kazandıran bir modelimiz olarak öne çıkmıştır. 2014 yılının ilk yarısında ise yenilenecek olan Land Cruiser Prado, 1.6 D4-D Dizel Verso ve Auris Touring Sport’u piyasaya sunacağız. Gelişmiş dinamikleri ve yüksek teknoloji ekipmanları ile birlikte neredeyse tamamen yeniden tasarlanan ürünlerimizle, Toyota’nın konumu güçlenecektir. Yeni modellerimizin tüm yıl satış ile gerçek performanslarını göstereceği 2014 yılında daralan otomobil pazar öngörüsüne rağmen 2014 yılında daha yüksek satış adedi hedefliyoruz.
Volvo S80 Sedan, ABD Otoyol Güvenliği Sigorta Enstitüsü (IIHS) tarafından 2014 Top Safety Pick+ ödülünü almaya hak kazandı. Daha önce, IIHS’nin 2012 yılında karşılıklı kısmi çarpışma testiyle genişlettiği ölçümlerde; Volvo S60, XC60 ve XC90 da 2013 Top Safety Pick+ sıralamasında yer almıştı.
Volvo S80’in Top Safety Pick+ sonuçlarının içinde, çok iyi bir performans sergilediği karşılıklı kısmi çarpışma testi de yer alıyor. Bu test, otomobilin ön köşesinden bir başka araca ya da ağaç veya elektrik direği gibi objelere çok şiddetli bir şekilde çarpmasını simule ediyor. Kısmi çarpışma testi, otomobilin sürücü tarafındaki ön köşesinin, 64 km/s hızla 152.4 cm yüksekliğinde sert bir bariyere çarptırılmasıyla gerçekleşiyor.
Patentli güvenlik kafesi
Volvo Car Group Kıdemli Güvenlik Danışmanı Thomas Broberg; “Otomobillerimizde yer alan güvenlik kafesi, farklı çelik niteliklerinin karışımından oluşan, sağlam bir yapıya sahip. Yeni IIHS test programı, bu patentli çözümün çarpmalara karşı olağanüstü dayanıklı olduğunu onaylıyor. Çelik kalitelerinin benzer karışımları mevcut tüm Volvo modellerinde kullanılıyor ve bu teknoloji, Ölçeklenebilir Ürün Mimarisi adını verdiğimiz yeni platformlarımıza sahip gelecek modellerde daha da geliştirilmiş olacak,” diyor ve ekliyor: “IIHS Top Safety Pick+ ödülleri, güvenlik alanındaki liderliğimizin sürdürülebilirliğini vurgulamaktadır. 2020 yılına kadar hiç kimsenin, yeni bir Volvo modelinde yaralanmaması ve ölmemesine dair olan vizyonumuza oldukça yakın ilerliyoruz. Uzun vadeli vizyonumuz ise otomobillerimizin hiçbir şekilde kazaya karışmamasıdır…”
2014 sıralamasına kaza önleme sistemleri de dahil edildi
IIHS, 2014 yılından itibaren önden çarpışma önleme sistemlerinin performans oranlarını da içeren yeni bir test programı tanıtacak. Bu değerlendirme enstitünün 2014 Top Safety Pick+ sıralamasına dahil edilmiş durumda.
Bu da City Safety – Şehirde Güvenlik Sistemi ve Tam Otomatik Frenli Çarpışma ve Yaya Algılama Uyarısı’nın mevcut olduğu Volvo S60, XC60 ve S80 gibi otomobillerin, 2014 Top Safety’nin genişletilmiş kapsamına göre ‘+’ sıralamasına gireceği anlamına geliyor.
Thomas Broberg; “Büyük derecelendirme kurumlarının artık test programları içine çarpışma önleme teknolojilerini entegre etmeye başlamaları konusunda mutluyuz. Bu sonuçlar, kullanıcılara otomatik fren sistemlerinin avantajları hakkında daha iyi bir fikir verecek. Ayrıca, bu teknolojilerin araç filolarına da uygulanmasını sağlayacak,” diyor.
100 yılı aşkın deneyimiyle lastik sektöründe en yüksek performans, maksimum güvenlik ve düşük maliyet sunmak için hizmet veren Michelin, sürücülere lastik satın alırken dikkat etmeleri gereken saklama koşulları konusunda yol gösteriyor.
Aracın performansı konusunda en önemli aktörlerden olan lastiğin seçiminde; markası, teknolojisi, sunduğu fırsatlar kadar dikkat edilen bir diğer konu da lastiğin üretim tarihi. Dünya lastik sektörünün liderlerinden Michelin, lastik satın alırken sürücülerin dikkat etmesi gereken saklama koşulları konusunda bilmeleri gerekenleri anlatıyor.
Michelin uzmanları dikkat edilmesi gerekenin lastik üretim tarihi değil, saklama koşulları olduğunu vurguluyor. Uzmanlara göre doğru koşullarda stoklanan bir lastiğin ticari ömrü 10 yıldır. Ancak bu konuda yaşanan bilgi kirliliğinden dolayı sürücüler sorun yaşayabiliyor. Bir lastiğin ömrü; stoklama koşulları, stok yapılan yerin konum ve durumuna değişiklik gösteriyor. Uygunsuz ortamda stoklanan lastik kapağı açık bırakılmış bidon ve kaplardan çıkan uçucu maddelerin üzerine yapışması sonucu korozyona uğrar ve zarar görür. Zaman içerisinde lastik özelliğini yitirmeye başlar. Akülerin içerisindeki asit de kapağa bırakıldığında uçuşur ve lastiklere yapışır, lastik zararlı maddeleri sünger gibi emer. Yanı sıra lastik yakınlarında bulunan kaynak makineleri, elektrik terminalleri de lastiği olumsuz etkilere maruz bırakır. Yani lastiğin ömrünü etkileyen en önemli aktör stoklanma koşullarıdır.
5 yıl bekleyen Michelin lastiği satışa sunulmaz
Michelin üretildikten sonra fabrikada 5 yıl beklemiş lastikleri satış (bayi-franchisee) ağına vermez. Üretilen her lastiğin sahada da satılmak üzere 5 yıl daha bekleyebileceğini düşünerek hareket eden Michelin, lastiklerini sürücülerin en uzun ömürle kullanabilmesini sağlayan bir stok politikası izliyor.
Daha uzun bir ömür için lastik hangi koşullarda saklanmalı?
Mazot, benzin, yağ gibi petrol türevi uçucu maddelerle, akü asidiyle temastan uzak tutulmalı.
Kaynak makineleri, elektrik terminalleri gibi lastiğe zarar verebilecek uygulama yerlerine yakın olmamalı.
Stok yeri güneşi direkt olarak görmemeli.
Saklama ortamı rutubetten arındırılmış olmalı, zemininde su olmamalı.
Lastikler raflara dik olarak yerleştirilmeli ve zaman zaman yüzeye temas eden yeri değiştirilmeli.
Dünyanın en güzel kadınlarından birisi olarak kabul edilen, 1000’den fazla dergi kapağını süslemiş, UNICEF elçisi Claudia Schiffer Opel’in marka elçisi oldu. Okumaya devam et
İstanbul’un en büyük otoparkını Şişhane’de açmaya hazırlanan Parkturk, Zeytinburnu Kültür Sanat Merkezi Beştelsiz Mevkiine 240 araç kapasiteli otopark yatırımının temelini attı. Okumaya devam et
Toyota Finans Sistemi’nin Türkiye genelinde büyük ilgi gören 100 TL peşinat ile ara ödemesiz kampanyası yoğun talep üzerine 31 Aralık 2013 tarihine kadar sürecek. Okumaya devam et
Peugeot, Türk voleybolunda başarılarıyla adından söz ettiren Arkas Spor Kulübü Erkek Voleybol Takımı’na 2013-2014 sezonu için sponsor oldu. Okumaya devam et
Eylül ayında tanıtılan ve Tasarım Kıdemli Başkan Yardımcısı Thomas Ingenlath’ın çizgileriyle Volvo Car Group’un (Volvo Cars) yeni tasarım yolculuğunun startını veren Volvo Concept Coupe, eleştirmenlerin takdirini kazanırken pek çok ödül de kazandı. Bu otomobil ayrıca, başarılı oranlarıyla Volvo Cars’ın gelecekteki tüm orta ve üst sınıf otomobillerinde kullanılacak yeni Ölçeklenebilir Platform Mimarisi’nin çok yönlülüğünü de gösterdi.
Concept Coupe, tanıtılması planlanan üç tasarım çalışmasının ilkiydi. Volvo Cars’ın yeni tasarım hikâyesinin bir sonraki bölümünde, şirketin ünlü güvenlik teknolojilerinin yanı sıra modern İskandinav aktif yaşam tarzının, yeni mimariye nasıl entegre edilebileceği sergilenecek. Volvo XC Concept Coupe’’nin dünya lansmanı, 13 Ocak’ta Kuzey Amerika Uluslararası Otomobil Fuarı’nda (NAIAS) yapılacak; ancak basın açıklaması, videolar ve görüntüler dahil olmak üzere tüm detayları 8 Ocak tarihinde yayınlanacak.
Concept XC Coupe, Volvo Cars’ın gururlu tarihinin önemli bir parçası olan ve 1997 yılında tanıtılan Cross Country ve XC modellerine de gönderme yapıyor.
Mercedes Benz’in geçtiğimiz günlerde tanıttığı yeni C serisi’nin Coupe versiyonu 2015 yılında yollarda olacak. Yeni C Coupe’nin yukarıda fotoğrafına baktığınız araç gibi olması bekleniyor.
Sınıfının en düşük yakıt tüketimini sunan modern ve dayanıklı kompakt sedan CITROËN C-ELYSÉE 1.2 VTi ; otomatik sürüş rahatlığı sağlayan BMP versiyonu ile 37.500 TL fiyatla satışa çıktı…
Citroën C-Elysée yeni nesil 1.2 VTi PureTech motoruyla sınıfının en düşük yakıt tüketimini ve yüksek performansını bir arada sunan özel bir model olarak dikkat çekiyor. Benzinli motoru ile dizel motorlarla yarışabilecek kadar düşük yakıt tüketim değerleri olan ve fiyatıyla kolay erişilen Yeni Citroën C-Elysée 1.2 VTi PureTech; BMP versiyonu ile tüm Citroen Yetkili Satıcı showroomlarında yerini aldı. C-Elysée 1.2 VTi BMP; çekici, ekonomik ve özellikle yoğun şehir içi kullanımda konforlu bir sedan otomobil arayan müşteriler için oldukça ideal bir seçenek.
Zengin donanım seçenekleri sunuyor…
Citroën C-Elysée 1.2 VTi BMP Confort ve Exclusive şeçenekleri ile tüketiciler ile buluşuyor. Rahat sürüşleri garanti eden Confort versiyonu 37.500 TL’lik iddialı bir fiyat etiketi olan C-Elysée 1.2 VTi BMP , ESP, ABS, sürücü ve yolcu hava yastığı, USB Bluetooth, elektrikli ön ve arka camlar gibi konfor ve güvenlik ekipmanlarını standart olarak sunuyor.Arka park sensörü,16” alüminyum jant, dijital klima ve yan hava yastıkları gibi extra özellikler sunan Exclusive versiyonunda ise 39.800 TL’lik bir fiyatla satışa sunuluyor.
Hem düşük yakıt tüketimi hem ekonomik hem şık…
Tamamen yeni olarak tasarlanan 3 silindirli benzinli motor C- Elysée 1.2 VTi BMP, performans ve tasarrufu bir arada sunuyor. Yeni Citroën C- Elysée 1.2 VTi BMP; yakıt tüketimi ile dizel motor kadar az yakan gerçek anlamda tasarruflu benzinli motor seçeneği sunuyor.
Şehir dışı kullanımda100 km’de 4,3 lt, şehiriçinde ise 6,4 lt’lik değere sahip olan , Yeni Citroën C- Elysée 1.2 VTi BMP ortalamada ise 5,1lt yakıt tüketimi ile dizeller kadar az yakan bir otomobil olduğunu gösteriyor. Yeni Citroën C- Elysée 1.2 VTi BMP, 72 hp’lik gücü ve düşük devirde elde ettiği performans ile dikkat çekiyor.
SINIFININ EN UZUN DİNGİL MESAFESİ
Ferah alan…
Aracın 640 / 506 litre (VDA normlarına göre) kapasiteye sahip bagajı kategorisindeki en büyüklerden biri olmasıyla beklentileri karşılıyor. 4.43 m uzunluğunda, 1,75 m genişliğinde ve 1.47 m yüksekliğinde olan Citroën C-Elysée geniş bir iç hacme sahip ve 2.65 metre ile kategorisindeki en uzun dingil mesafesi sayesinde ferah bir oturma alanı sağlıyor.. Mükemmel sürüş zevkinin yanı sıra geniş bir hareket alanı sunan C-Elysée’in iç hacmi bir üst kategoride yer alan binek otomobiller ile aynı seviyede. Arkada seyahat eden yolcular için ayrılan diz mesafesi ise dikkat çekici boyutlarda (120 mm). Ferah kabin, bagaj alanına hiçbir şekilde müdahale etmiyor. Citroën C-Elysée, sahip olduğu tüm bu özellikler sayesinde mükemmel bir aile aracı olduğunu ispatlıyor.
Konfor ve sürüş …
Citroën C-Elysée, özellikle yol hakimiyeti başta olmak üzere markanın sahip olduğu tüm deneyimlerden faydalanıyor. Aracın yüksek konumu sayesinde / görünümü, özel olarak tasarlanan yürüyen aksamı, elektrik destekli direksiyonu sayesinde en zor koşullarda bile güçlü bir yol tutuşu ve tüm yolcular için emniyet hissi sağlıyor. ABS, ESP ve sürücü yolcu ve yan hava yastıkları gibi aktif & pasif güvenlik ekipmanları bu hissi pekiştiriyor.
Citroën C-Elysée, Citroën mühendisleri tarafından Dünya’nın dört bir tarafında, farklı iklim ve yol şartlarında dört milyon kilometreden fazla test edildi. En zorlu koşullarda bile güçlü yol tutuşu ve yolcu güvenliğini sağlamak amacıyla uzun dingil mesafesi sunan C-Elysée, özel olarak tasarlanan şanzımanı ve tüm hız seviyelerinde kullanıcılara doğru tepkiler sunan elektrik destekli direksiyonu ile fark yaratıyor.
Araç içi konforu…
Alan ve boyut bakımından optimize edilen bir tasarımın yanı sıra, Citroën C-Elysée birçok modern, işlevsel konfor özelliklerine de sahip. Aracın sahip olduğu özellikler arasında dijital klima, arka park sensörü ve hız sabitleyici/hız sınırlayıcı ile Bluetooth özellikli Radyo CD MP3 çalar yer alıyor.. Exclusive donanım seviyesinde standart olarak sunulan 16” Alüminyum alaşımlı jant araca farklı bir stil kazandırıyor.
Standart ESP…
Citroën C-Elysée ailenizin güvenliğini de düşünüyor. Türkiye’de satılacak olan tüm versiyonlarında ESP ( Elektronik Stabilite Programı ) standart olarak sunuluyor. Aynı şekilde güvenliğin olmazsa olmazları ABS , EBD ( Elektronik Fren Güç Dağılımı ) ve EBA ( Acil Fren Destek Sistemi ) güvenli sürüşlerin standartlarını oluşturuyor.
Ailenin tüm fertlerinin güvenliğine hassasiyet gösteren C-Elysée, hareket anında otomatik olarak kilitlenen kapıları, arka koltuklarda isofix çocuk koltuğu bağlantıları ile eksiksiz güvenlik sağlıyor.
C-Elysee 1.2 VTi 72HP BMP Confort başlangıç fiyatı ise 37.500 TL
Isuzu D-MAX “Maksimum Güç için Maksimum Fırsat” kampanyasına Aralık ayında da devam ediyor.
Kampanya kapsamında 4×2 ve 4×4 tüm D-MAX’ ler için “20 bin TL’ ye, 12 ay, 0 faiz!” kredi imkânı sunuluyor. Bu yılsonu fırsatı ile hem asfaltta sürüş keyfi hem de arazide heyecan arayanlar Isuzu D-Max’ e sahip olma fırsatı yakalayacaklar.
İngiltere’de “Yılın Pick-up’ı”, Almanya’da ise “Yılın 4×4 Aracı” seçilen Isuzu D-MAX, 2014 yılı Mart ayı itibariyle Türkiye’de üretilmeye başlanacak.