Ana Sayfa Blog Sayfa 136

Yeni 2014 Ford Transit Minibüs daha konforlu olacak. Peki Türkiye fiyatı ne kadar?

3

İlk kez pazara sunulduğu 1965 yılından günümüze, ticaret hayatının tartışmasız lideri Ford Transit, tamamen yeni, 7’nci neslinde model yelpazesini genişleterek bir kez daha standartları belirliyor.

2014 Yeni Audi TT ilk görseller

0

Audi ilk gösterimini Cenevre Otomobil Fuarı’nda yapacağı Yeni TT’nin çizimlerini paylaştı. TT model ailesinin 3’üncü nesli olacak Yeni TT, geçmişin tasarım dilini, Matrix LED farları ve Audi Sanal Kokpiti ile geleceğin teknolojisi ile buluşturuyor

İlki 1998 yılında satışa sunulan TT Ailesi’nin en yeni üyesi olan Yeni TT, ilk bakışta atletik duruşu ve dört halkalı logonun alışılageldiği gibi ön ızgara yerine, kaputta yer almasıyla dikkat çekiyor. Yeni TT, bu özelliği ile R8’i çağrıştırıyor.

İlk neslin klasik tasarımından esintiler taşıyan Yeni TT’nin ön tarafından başlayan keskin yatay çizgiler, arka bölüme kadar devam ediyor. Böylece aracın dinamik görünümü de pekiştiriliyor. Yeni TT’de LED ve Matrix ED Teknolojili farlar da isteğe bağlı olarak sunuluyor.

Yeni TT’nin iç kısmı da dinamizmini yansıtıyor. Birbirlerine tamamlayan göğüs ve kapı tasarımları, keskinlikleri ile iç tasarıma hareket katıyor.  Audi’nin diğer modellerinde kullanılan merkezi bölümdeki MMI monitörü, Audi Sanal Kokpit ile değiştirildi. Bu da kontrol panellerine daha incelik ve hafiflik kazandırıyor.

En güçlü 1.6 dizel motor yola çıkıyor! Renault üretimi 1.6 dCi, Mercedes modellerinde kullanılabilir!

2

Motor üretimi konusunda mükemmeliyetçi olan Renault, 2014 yılında enerji verimliliğini bir adım ileriye taşıyor. F1 şampiyonu Renault, daha yoğun bir sürüş keyfi sunmak için, seri üretim araçların motorlarının enerji tasarrufunu sürekli olarak geliştirme konusundaki deneyimini kullanıyor. Firmanın downsizing stratejisinin en son ürünü Energy dCi 160 Twin Turbo, çift turbo ilk 1.6 dizel motor.

Bu 1.598cc motor 160bg ve 380Nm cömert bir tork seviyesi sunuyor. Bu değerler motoru, performans açısından 2 litre motorlar arasına yerleştiriyor. %25 tüketim ve CO2 tasarrufu, 1.6litre bir motor için bir ilk.

Çift turbo sayesinde daha yüksek performans

‘Twin Turbo’ teknolojisi, dizel bir motorda düşük devirde yüksek performans sağlıyor.

Sistem iki turbo kompresör içeriyor:

– düşük ataletli birinci turbo, kalkışlarda yüksek tepki için düşük devirlerden itibaren önemli bir tork sağlıyor. Esnek ve canlı bir sürüş için düşük devirde hızlanma elde etmek için torkun %90’ı 1.500 d/dk’dan itibaren devreye girer.

İkinci turbo, yüksek devirde devreye giriyor ve sabit, düzenli ve dengeli bir hızlanma için yüksek güce (100bg / litre) çıkmayı sağlıyor.

Motor her zaman optimum verimlilik sınırında çalışıyor, bu da doğal olarak yakıt tüketimi ve CO2emisyonu açısından avantaj sağlıyor.

Renault’nun F1 uzmanlığından kaynaklanan yüksek teknolojiye sahip bir ürün

Sofistike turbokompressör alanındaki bu uzmanlık, özellikle soğutma ve sürtünme azaltma açısından Renault’nun F1’deki know-how’ından elde edilen birkaç teknolojiyi kullanan 1.6-litre Renault Energy F1 Enerji ünitesi ve Energy dCi 160 Twin Turbo blok arasındaki tek bağlantı değildir:

  • Transvers su akış sistemi daha hızlı ve daha etkin bir yanma odasında soğutma sunar.
    • U-Flex geometrisindeki segmanlar (u şeklinde) : çok esnek, U geometrisi verimlilik ve sürtünme arasında optimum düzeyde uzlaşmayı sağlamak için sıcaklık ve basınç arasındaki dalgalanmalardan kaynaklanan silindir duvarları biçimindeki değişikliklere uyum sağlar.
    • Yüzey de sürtünmeleri azaltıyor.

Energy dCi 160 Twin Turbo motorun yakıt enjeksiyon sistemi, çift turbo elde etmek için 1,800 bar değerinde bir basınçta çalışır. Bu motor, Euro 6b emisyon yasalarına uygundur ve NOx Trap ve partikül filtre rejenerasyon sistemini içerir.

Sunduğu tasarruf aracılığıyla bu motor daha büyük araçlara kolaylıkla uygulanabilecek ve Renault’nun gelecek D ve E segmenti modellerinde kullanılacaktır.

Cenevre Otomobil Fuarı 2014: Yeni Audi TT

0

Audi ilk gösterimini Cenevre Otomobil Fuarı’nda yapacağı Yeni TT’nin çizimlerini paylaştı. TT model ailesinin 3’üncü nesli olacak Yeni TT, geçmişin tasarım dilini, Matrix LED farları ve Audi Sanal Kokpiti ile geleceğin teknolojisi ile buluşturuyor
İlki 1998 yılında satışa sunulan TT Ailesi’nin en yeni üyesi olan Yeni TT, ilk bakışta atletik duruşu ve dört halkalı logonun alışılageldiği gibi ön ızgara yerine, kaputta yer almasıyla dikkat çekiyor. Yeni TT, bu özelliği ile R8’i çağrıştırıyor.
İlk neslin klasik tasarımından esintiler taşıyan Yeni TT’nin ön tarafından başlayan keskin yatay çizgiler, arka bölüme kadar devam ediyor. Böylece aracın dinamik görünümü de pekiştiriliyor. Yeni TT’de LED ve Matrix ED Teknolojili farlar da isteğe bağlı olarak sunuluyor.
Yeni TT’nin iç kısmı da dinamizmini yansıtıyor. Birbirlerine tamamlayan göğüs ve kapı tasarımları, keskinlikleri ile iç tasarıma hareket katıyor. Audi’nin diğer modellerinde kullanılan merkezi bölümdeki MMI monitörü, Audi Sanal Kokpit ile değiştirildi. Bu da kontrol panellerine daha incelik ve hafiflik kazandırıyor.

Renault, 1.6 litre dizel dCi motorunun 160hp’lik versiyonunu geliştirdi

0

Motor üretimi konusunda mükemmeliyetçi olan Renault, 2014 yılında enerji verimliliğini bir adım ileriye taşıyor.

Makyajlı yeni Volkswagen Polo ilk video // ototest.tv

0

Makyajlı yeni Volkswagen Polo ilk video

Citroen C4 Cactus, 2014 Citroen C1, C5 CrossTourer ve DS 5LS’in tüm detayları

0

84. Uluslar arası Cenevre otomobil fuarı’nda Citroen’in otomobil dünyasına yeni yaklaşımının ilk ipuçları görücüye çıkıyor. Bugüne kadar alışılagelmiş otomobil ekipmanlarını sorgulamamıza neden olacak yeni bakış açıları ilk kez C segmentinin gelecekteki öncüsü Citroen C4 Cactus’te görülecek. C4 Cactus, fütüristik çizgilerinin yanısıra, geniş yaşam alanı, rafine bir zevkin ürünü özellikleri ile dikkat çekiyor. Markanın diğer bir yeniliği ise akılcı ve modern çözümlerle donatılan ve araç içinde sürekli iletişim bağlantısı imkanı sunan Yeni Citroën C1.Yeni Citroën C1 lansman öncesinde ilk kez müşteriler ile buluşuyor.Fuarda bu iki yeni modelin yanı sıra şimdiye kadar 500 Bin’den fazla satış adedine ulaşan C5 modeli bu kez Cross Tourer versiyonu ile Citroën’in arazi yorumunu ortaya koyuyor.  DS serisine yeni bir bakış açısı katan, Çin pazarı için geliştirilmiş  DS 5LS ve tarz sahibi sportifliği temsil eden DS3 Cabrio Racing; DS serisinin yeni oyuncuları olarak belirirken, Faubourg Pack’in ayrıcalıklı özellikleri  tüm  seriyi  kapsıyor. Citroë,n motor sporlarındaki yeni çağına ise WTCC yarışları ile adım atıyor. 380 beygirlik Citroën C-Elysée WTCC, standart bir otomobilin nasıl evrim geçirerek sporcu bir kimliğe bürünebildiğine işaret ediyor. Konfor ve teknolojiyi bir arada sunan, ödül şampiyonu C4 Picasso ve Grand C4 Picasso modelleri ve yeni konsept C4 Cactus Aventure ise Cenevre  Otomobil Fuarı’ndaki ilgi çeken modellerin arasında yer alıyor. Citroën, Cenevre Otomobil Furarı’nda 4 Mart Salı günü saat 10.45’te 6. Salonda gerçekleştirilecek basın toplantısı ile fuara start verecek.

Citroën otomotiv sektörünün en önemli etkinliklerinden biri olan 2014 Cenevre Otomobil Fuarı’nda yaratıcı teknolojisini sergilemeye hazırlanıyor. Daha fazla tasarım, daha fazla konfor, daha faydalı teknoloji ve tüm bunların akılcı bütçelerle sunulmasını kapsayan Citroën’in  yeni yaklaşımıyla aldığı değişimi yansıtan araçlar ilk kez otomobil severler ile bir araya geliyor. Bu modellerden ilki Citroën C4 Cactus. C4 Cactus üretim versiyonu ile ilk kez göz önüne çıkarken karakterindeki cesareti bir başka sürpriz ile ortaya koyuyor. Citroën  yeni modelinin hem farklı hem de şaşırtıcı bir yorumu olan C4 CactusAventure konsept otomobili de Cenevre Fuar’ında sunarak atılımını bir adım daha ileriye götürüyor.

Farklı tasarım anlayışını daha fazla konfor ve daha faydalı teknolojiler ile bir araya getiren C4 Cactus; Citroën’in her kulvardaki iddiasını göz önüne seriyor.

Kendi segmentinde en başarılı modellerden biri olarak dikkat çeken ve lüks segment otomobillerde aranan tüm beklentilere sahip olan C5, fuarda bambaşka bir kimliğini göz önüne seriyor. Citroën, bugüne kadar dünyada başka hiçbir markanın sunmadığı Hydractive III+ süspansiyona ve akıllı çekiş kontrolüne sahip CrossTourer versiyonuyla CITROËN C5 serisinin yeni üyesini de beğeniye sunacak.

 Bunun yanında, DS 5LS, DS4 ve DS3 Cabriolet Racing,DS Faubourg Pack, Citroën C-Elysée WTCC, C4 Picasso ve Grand C4 Picasso modelleri de Cenevre Fuarı’nda sergilenecek Citroën ailesinin temsilcileri arasında yer alıyor.

 Yeni Dünya ve Yeni Fikirler: Citroën C4 Cactus

 CITROËN, günümüzün sorunlarına C4 CACTUS ile yani, kompakt hatchback’lere gerçek bir alternatif sunarak yanıt veriyor.

Rekabetin kızgın olduğu ve standartların neredeyse sabitlenmiş gibi göründüğü          C segmentinde CITROËN C4 CACTUS; kullanışlılığı ve estetiği bir araya getiren benzersiz tasarımıyla ön plana çıkıyor..CITROËN C4 CACTUS, yeni bir otomobil düzeninin temellerini atıyor; daha fazla tasarım, daha fazla konfor, daha kullanışlı teknoloji, üstelik de akılcı bütçelerle!

Bu denklemi çözmek amacıyla CITROËN, benzersiz bir yaklaşımı benimsiyor:

Müşteri için gerçekten önemli olan unsurlara daha fazla önem vermek.

Teknolojik yenilikleri benimsemek ve tasarım, konfor, kullanım kolaylığı ile kullanım maliyetlerine ağırlık vermek.

> İlk defa CITROËN tarafından geliştirilen ve kullanılan, aracı korumaya yönelik son derece şık, 4 farklı rengi ile kişiselleştirilebilen hava kapsülleri :  Airbump,

> 7 inç dokunmatik ekranın etrafına yerleştirilen kontrollerle hem bağımsız hem de birbiriyle bağlantılı kontroller sunuluyor.

> Kanepe tarzı geniş ön koltuk dikkat çekiyor.

> Dünyada ilk kez yapılan bir uygulamayla sürücü hava yastığı (Airbag in Roof teknolojisi) tavana yerleştirilerek, hem önde oturan yolcu için hem de eşya koymak için daha fazla alan sağlıyor.

> Kabinin aydınlık kalmasını ancak sıcak olmamasını sağlamak amacıyla güneş gözlüklerinin özelliklerine sahip ısı yalıtımlı panoramik açılır tavan fark  yaratıyor.

Değişen yeni dünyada tüketici beklentileri otomobillerin de nasıl olması gerektiğini belirliyor.  Citroën C4 Cactus fonksiyonel ve benzersiz tasarımı ile                        C segmentinde diğer modellerden ayrılan özel bir model. Citroën C4 Cactus otomotiv tasarımında fonksiyonelliğin öne çıktığı yeni bir dönemin habercisi olarak dikkat çekiyor.

Crossover çizgisinin geleceğinin  gerçek bir dışa vurumu olan Citroën Cactus; benzersiz tasarımı ve tüm yolcular için konforu, faydalı teknolojiler ile birlikte vaat ediyor. Citroën C4 Cactus’te rahat bir iç mekan oluşturabilmek için 2,60 m’lik dingil mesafesi sunuluyor. Kompakt bir hatchback otomobil boyutlarında olan C4 CACTUS, 4,16 m uzunluğa ,  1,73 m’lik genişliğe ve  1,48 m yüksekliğe sahip.

Yeni dünya düzeninin  otomobil anlayışına göre yaratılan benzersiz özelliklere sahip C4 CACTUS , farklı tasarım anlayışını daha fazla konfor ve daha yararlı teknolojiler ile bir araya getiriyor. Kanepe tarzı koltuk yapısı, şık valizlere gönderme yapan kapı kolları ve Citroën mühendisleri tarafından geliştirilen Air Bump isimli 34 adet koruyucu hava kapsülü ile otomobil dünyasında Citroën’e özgü ilkleri sunuyor. Airbump tasarımın temelinde stil ve fonksiyonun birleşimi yatıyor. Citroën C4 CACTUS’ün yan yüzeyleri ile ön ve arka tamponlarını kaplayan Airbump, otomobilin saf ve pürüzsüz tasarımına grafiksel bir yapı sağlıyor. Dört farklı renk seçeneği ile sunulan Airbump , geniş bir yelpazede sunulabilmek için on farklı gövde rengi ve üç iç mekan rengi  seçenekleri ile kişiselleştirilebiliyor.

Otomobilin içerisinde de yine akıl dolu tasarım öğeleri yer alıyor. Tüm araç sürüş ve konfor fonksiyonları (klima, medya , navigasyon, , telefon ve sürüş yardımcıları ) 7 inç’lik dokunmatik bir ekran ile kumanda ediliyor.

Şık bir valizden esinlenerek tasarlanan deri kayış şeklindeki kapı kolları ve menteşeler, C4 CACTUS’e hiç bir rakibinde olmayan özel bir tasarım üstünlüğü sağlıyor. Aynı tasarım öğeleri torpidonun üst kısmındaki kabartmalarda da bulunuyor. C4 Cactus sanat eserlerini andıran özel torpido bölümünü oluşturabilmek için otomobil tarihinde başka bir ilke daha imza atıyor. C4 Cactus ön yolcu koltuğu güneşliğe yerleştirilen hava yastığı ile dünyada bir ilki gerçekleştirerek hava yastığı boşluğu olmadan tasarlanmış şık bir torpido bölümüne sahip oluyor.

Geleneksel vites kolu C4 CACTUS modelinde yerini dijital bir ekran ve tuşlara  bırakıyor. Bu basitleştirilmiş kontrol fonksiyonu ‘’easy push ‘’ sistemi ile sadece D,N ve R tuşları içeriyor. Araçta aynı zamanda manuel vites geçişleri için direksiyonun arkasında vites kulakçıkları yer alıyor.

Akılcı bütçeler..  En yeni nesil verimli motorlarla en uygun platformu sunmak için yaratılan teknolojiler sayesinde C4 Cactus standart bir C sınıfı otomobilden ortalama 200 kilogram daha düşük bir ağırlığa sahip. 1000 kilogramın altında kalan ağırlığı ve verimli motorları ile C4 Cactus, sürüş keyfini, düşük yakıt tüketimiyle birleştiriyor. (Dizel versiyonda kilometre başına yalnızca 82 gram karbon emisyonu veya yalnızca 3,1 litre yakıt tüketimi ve benzinli versiyonda kilometre başına 100 gramdan daha düşük CO2emisyonu).

 Cenevre Otomobil Fuarı’nda CITROËN, sınırların ötesine geçen ve insanlara paylaşma ve iyimserlik ruhuyla ulaşan Citroën C4 Cactus “Aventure” konsept otomobili de tanıtıyor. Maceraperest ruhu, artırılan yerden yüksekliği, her yola uygun lastikler, gövde altı koruması, ek farlar ve tavan kofrasıyla daha da ön plana çıkıyor. 21’inci yüzyılın maceralarının tam olarak yaşanabilmesi amacıyla Aventure konsept otomobilde yolculuğun en olağanüstü anlarının kaydedilmesi ve paylaşılması için dahili kameralar da yer alıyor.

 Her Türlü Yola Çıkmaya Davet:  Citroën C5 CrossTourer:

Citroën, Cenevre Otomobil Fuarı’nda  C5’in “tüm yollara uygun” özel bir versiyonunu gün ışığına çıkarıyor: C5 Cross Tourer.

Bu yeni model, 530.000 adedin üzerinde satış yapan ve yol tutuş ve sürüş konularında bir referans kabul edilen Citroën C5’in başarısının arkasında yatan tüm unsurları içinde barındırıyor. Citroën C5 CrossTourer beraberinde bir dizi yeni ve özel donanımları ile geliyor. C5 Cross Tourer genişletilmiş kasa yapısı, 18 inçlik baklava biçimindeki alaşımlı jantlarla birlikte mat gri uzunlamasına tavan çubukları, krom yan ayna dış yüzeyleri ve hem ön hem de arka tamponlarda zımparalanmış alüminyum koruyucularıyla fark edilen karaktere sahip “tüm yollara uygun” bir tarz sunuyor. Tarz katan bu özellikler, 15 milimetre artırılan sürüş yüksekliğiyle tamamlanıyor.

 –                     Hydractive III+ süspansiyon;  tüm yol koşullarında en yüksek konforun elde edilmesine imkan sunuyor. Başka hiçbir üretici tarafından sunulmayan bu teknoloji, araçta yükten bağımsız olarak yüksekliğinin sabit kalması amacıyla sürüş yüksekliğinin ayarlanmasını sağlıyor. Bu süspansiyon, şartlar ne olursa olsun en üst düzeyde konfor ve gövde kontrolü için hem sürücünün hem de yol profilinin gerekliliklerine göre sertliği ve darbeleri ayarlıyor. Yüksek hızda otomobilin yüksekliğinin otomatik olarak azaltılması, aerodinamikleri de iyileştiriyor., C5 CrossTourer, engebeli bir yolun geçişini düşük hızda daha kolay yapabilmek için iki ek sürüş yüksekliği kullanabiliyor (saatte 10 kilometre hıza kadar + 6 santimetre ve saatte 40 kilometre hıza kadar + 4 santimetre). Değişken sürüş yüksekliği aynı zamanda bagaj kapağının yüksekliğini azaltarak ya da artırarak yükleme işlemini de kolaylaştırıyor. Her zaman konforu ön planda tutan CITROËN C5 CrossTourer ayrıca, elektrik kumandalı bel desteği ve tamamı deri sürücü koltuğunda masaj imkanı da sunuyor.

–                     C5 Cross Tourer karla kaplı veya çamurlu yollarda çekişi iyileştirerek tüm sürüş koşullarıyla başa çıkabilen Akıllı Çekiş Kontrolü veya daha kolay manevra kabiliyeti sunan arka kameraya sahip eMyWay navigasyon sistemi başta olmak üzere tüm koşullar altında kullanışlı olan teknolojiler sunuyor.

 Teknoloji İle Gelen Benzersiz Konfor:  Citroën C4 Picasso ve Grand C4 Picasso 

Citroën C4 Picasso ve Grand C4 Picasso  Cenevre Otomobil Fuarı’nda  sergilenen  ve göze çarpan modeller arasında dikkat çekiyor. Citroën C4 Picasso,  Citroen’in imzası olan ‘Créative Technologie’  anlayışının dile getirildiği yeni bir çağı da başlatmış oluyor. Bugüne kadar 72.000’den fazla sipariş alan yeni Citroën C4 Picasso ve Grand C4 Picasso, teknolojiyi benzersiz tasarımla birleştirme sanatını bir kez daha gözler önüne seriyor.

Yeni Citroën C4 Picasso; Yeni EMP 2 platformu, rekor düzeyde düşük karbondioksit salımı sağlayan çevreye duyarlı ve düşük yakıt tüketimi değerlerine sahip motorları ile segmentinde ilkleri yaşatan  model olma özelliği taşıyor. Tüm bu özelliklerin yanı sıra, Yeni Citroën C4 Picasso’da  yer alan dijital ekranların kalitesi ve  fonksiyonelliği oldukça dikkat çekici.   12’’ yüksek çözünürlüklü panoramik ekranla bağdaştırılan 7’’ lik dokunmatik tablet ekran konfor sunan teknolojileri ifade ediyor. Otomobilin 360 derece etrafının  görülebilmesini sağlayan kamera sistemi (Bird view) , Citroën C4 Picasso ve Grand C4 Picasso’nun bir diğer teknolojik yeniliği olarak dikkat çekiyor.

PSA Peugeot Citroën Grubunun yeni şasi platformu EMP2’in (Efficient Modular Platform2),  ilk kullanıldığı model olan yeni Citroën C4 Picasso; EMP2 platformu sayesinde bir önceki nesline göre 140 kg daha hafifletilmiş durumda. EMP2 platformunun verimliliği Yeni CITROËN C4 Picasso’ya 98 g/km  CO2  ile sınıfının en düşük değerini sağlıyor. İdeal ve kompakt yeni oranlara sahip olan Grand C4 Picasso segmentindeki en uzun dingil mesafesine sahip.

C4 Picasso ( Uzunluk : 4,43 m  / Genişlik : 1,83 m /  Yükseklik : 1.61 m )

Grand C4 Picasso ( Uzunluk : 4.59 / Genişlik : 1,83 m / Yükseklik : 1.63 m )

Grand C4 Picasso aynı zamanda kendi segmentinde 2. ve 3. sırada sağladığı sınıfının en geniş oturma alanı ile de rakipsiz konumda bulunuyor.

Yeni CITROËN C4 Picasso ve Grand C4 Picasso, bir yandan CO2 salımlarını aşağıya çekerken, bir SCR modülü ile Euro 6 standardını karşılayan yeni BlueHDi motor donanımına da sahip. Bu motor donanımı, kategorisinde tamamıyla görülmemiş bir performans / tüketim dengesi sunuyor. Motor 150 beygirlik gücüne rağmen: manuel seçeneğinde  sadece 110 g/km , otomatik vites seçeneğinde ise 117 g/km’lik CO2 değerlerine sahip oluyor.

 Yeni Citroën C4 Picasso sahip olduğu; USB, Bluetooth bağlantı noktası, 220 V’luk priz, park yardım sistemi (otomatik park etme ve park yerinden çıkma), kör nokta uyarı sistemi, lounge pack (ayak uzatma desteği), navigasyon ve otomatik bagaj kapama özellikleri ile sürücü ve yolcularına konforlu bir seyahat vaad ediyor.

  Citroën C4 Picasso; 5.7 m2’lik rekor cam alanı ile loft daire ferahlığı yaşatırken, 2,84 metrelik sınıfının en uzun dingil mesafesi sayesinde araç içinde 7 kişiye benzersiz rahatlıkta yolculuk deneyimi sunuyor. Daha fazla konfor için teknolojinin tüm imkanlarından yararlanan Grand C4 Picasso, koltuk arkası led okuma lambaları, kişiye özel konfor sağlayan 3. koltuk sırasında yer alan havalandırma kanalları ve kişiselleştirilebilen 12 inçlik HD bilgi ekranı, 7 inçlik dokunmatik tablet ekran ile sınıfında ‘ilk’ leri sunan model olma özelliğini sürdürüyor.

 Kusursuz Fransız Zevki: DS Serisi

 DS serisi yaratıcılıkta radikal duruşuyla görür görmez tanınan bir stili ifade ediyor ve güçlü karakterinin yanı sıra birinci sınıf kalitesiyle birlikte yepyeni sürüş hassasiyetlerine de sahip. Cüretkâr, yüksek standartlara sahip, yaratıcı ve teknolojide de en iyisi. 2010 yılında piyasaya sunulmasından bu yana 420.000 adet satılan DS serisi, geleneksel Premium markalara bir alternatif olarak fark yaratıyor.

 Güçlü ve Sade Bir Hatchback : DS 5LS

Çin’in Şenzen kentinde üretilen DS 5LS, DS markasının Çin’deki gelişim sürecinde atılan önemli bir adım. DS 5LS, hem hacim hem de mekan genişliği açısından segmentinin gereksinimlerini, DS’nin karakteristik özellikleri olan sadelik, tarz ve güçle birleştiriyor.

DS 5LS, hacimleri ve DS dünyasının bir parçası olan keyifli ve duygusal kıvrımlarla vurgulayan güçlü ve rafine siluetiyle dikkat çekiyor (uzunluk: 4,70m / genişlik: 1,84m / yükseklik: 1,50m). Ayrıca, ilk defa kullanılan DS ızgarasıyla kendini gösteren “DS Wings” ile DS’nin ön bölümü de yeni bir kimlik kazanıyor. Camlardan bagaj bölmesine kadar her iki yanda da bulunan krom çizgiler, gövdenin gücünü ve kişiliğini ön plana çıkarırken, aynı zamanda şıklığı ve sadeliği de koruyor. Arkada ise güçlü ve biçimli yapı, özel LED farlarla dikkat çekerken, lenste bulunan krom halka, aydınlatma fonksiyonlarının 3D yapısına vurgu yapıyor.

İç mekanda ise rafinelik, gerçekten benzersiz ve tatmin edici sürüş pozisyonuyla ifade ediliyor. Metal, ahşap ve  deri gibi yüksek kaliteli gerçek malzemeler özellikle ön plana alınıyor. Yolcular, geniş ve gelişmiş bir dünyaya girdiklerini fark ediyor ve gösterge paneline kadar kabinin tamamını çerçeveleyen derinin kalitesini hissediyor. Daha önce sadece lüks markalarda kullanılan bu deriler, DS modellerine özel koltuk motifleri ve Fransız kültürünün mükemmel biçimleriyle daha da güçlendiriliyor.

DS 5LS, yüksek basınçlı pompa ve Twin Scroll turboşarj ile beslenen ardışık doğrudan enjeksiyona sahip THP 160 ve THP 200 gibi motorları ile  etkili ve verimli bir teknoloji sağlıyor. Bu motorlara, altı vitesli otomatik şanzıman eşlik ediyor.

DS 5LS, C segmentinin en uzun aks açıklığı (2,71 m) ile konfor konusunda ne denli hazılıklı olduğunu vurguluyor. Geniş diz mesafesi ile birleştirilmiş koltukları (ön koltuklarda masaj özelliği, 29 derecelik arka koltuk arkalıkları ve uçak tipi kafalıklar), arıtılmış ortam (hava iyonlaştırıcı), ses sistemleri (Arkamys sistemi, DENON Hi-Fi vb),  ve sürüşü (anahtarsız giriş ve çalışma, kör nokta izleme, ön ve arka park sensorları, arka kamera) kolaylaştıran sistemleri ve eksiksiz telematik özellikleri (renkli dokunmatik ekran, DVD oynatıcı, acil durum aramaları vb) ile dikkat çekiyor.

Çin’de Mart 2014’te satışlarına başlanacak olan bu yeni model, dış pazarlarda DS serisinin gelişimi için mükemmel bir kanıt olarak öne çıkıyor.

 DS Faubourg Pack: Parisli Rafinelik

CITROËN DS3, DS3 Cabrio, DS4 ve DS5’te yer alan kişiselleştirme ve sadelik, DS Faubourg Pack ile daha önce hiç olmadığı kadar gözle görülür hale geliyor. Markanın yaracılığının ve bilgi birikiminin bir göstergesi olan son dokunuşlar, otomotiv dünyasında daha önce hiç görülmemiş unsurlar içeriyor.

Bu model, gizli mor tonlarının yer aldığı koyu siyah; ‘yeni fısıltı moru’ rengiyle sunuluyor. En küçük ayrıntısına kadar sadeliğe sahip olan Faubourg Pack, model ve gövde rengine bağlı olarak fısıltı moru veya siyah kapaklarla elmas efektine sahip alaşımlı jantlar da sunuyor.

Citroën DS3 Cabrio Racing Concept…

Daha ilk bakıştan itibaren Citroën DS3 Cabriolet Racing Concept , 18’’ jantları , mat koyu gri rengi, bagaj, dikiz aynaları ve jantlar  üzerindeki siyah krom aksesuarlarıyla, kişiselleştirilebilen sportif yapısı ile ön plana çıkarıyor. .

Konsept, 202 beygir üreten 1.6 litrelik bir motoru ile Citroën Yarış otomobillerinin tüm teknik alt yapısını kullanılarak hazırlandı.

CITROËN DS3 Cabrio Racing Concept, performans ve şıklığın karışımını temsil ediyor. Koltukların üçlü bir kombinasyonla yeniden yorumlanması, gösterge paneli ve vites topuzunda Carmen kırmızı renginde sunulan DS çizgisine özgü, piko atkılı bir dikişle tamamlıyor. Koltuk çerçevesinin yanı sıra gösterge panelinin üzerinde de bir renk geçişi sağlıyor. Yalnızca 100 adetle sınırlandırılan CITROËN DS3 Cabrio Racing’in bu özel yapısı, ön koltukların arkalıklarındaki CITROËN Racing imzası ve vites kolunun etrafındaki özel kimlik numarası plakasıyla daha da vurgulanıyor.

 Citroën DS4

DS serisinin DS3’ten sonra ikinci üyesi olan DS4; kalite ve teknoloji alanındaki üstün nitelikleri ile fark yaratıyor. CITROËN, Cenevre Otomobil Fuarı vesilesiyle DS4’ün kişiselleştirilmesi için yeni olanakları da ziyaretçilerin beğenisine sunuyor. Örneğin;  DS serisinin karakteristik özelliği olan iki renkli boyama imkanı ile tavan, rüzgarlık ve ayna kutuları, gövdeden farklı bir tarza sahip oluyor.

4,28 m boyu, 1,81 m genişliği ve 1,53 m yüksekliği ile kompakt bir araç olan CITROËN DS4; şehir içinde kolay kullanım olanağı sağlıyor. Dinamik bir görünüme, çok amaçlı günlük kullanım olanaklarına sahip DS4;  özellikle stili ile mükemmel bütünleşen ve gizli bir kapı koluyla erişilebilen 3 kişilik geniş arka koltuğu, geniş hacimli bagajı ve sayısız saklama bölmeleri işlevsellik sağlıyor. İç tasarımda kullanılan üstün kaliteli deri koltuklar, dış tasarımda kullanılan kromajlı malzemeler araca hem dinamik bir görüntü katıyor hem de lüks ve farklılığı vurguluyor.

 

 Aracın koyu renkli yan camlarını çevreleyen krom kaplaması, 18 inç alüminyum jantları ile bütünleşiyor. Bagaj kapısı ile birleşen tavanın arkaya doğru uzanan görüntüsü araca dinamizm katarken, kompakt ama aynı zamanda kaslı görünümü, markanın DS serisinin prestijini yansıtıyor.

Citroën DS5

Citroën’in otomobil tutkunlarını heyecanlandıran yeni modeli DS5, kendine özgü tasarımıyla, Citroën farkını en yüksek seviyede yaşatıyor. Tasarlanırken konsept otomobil C-Sportlounge ve Grand Tourisme ruhundan ilham alınan ve her yönüyle şaşırtan hatlara sahip olan Citroën DS5, spor station wagon görünümlü bir siluete sahip. 

Citroën DS;  4,53 m.lik uzunluğu, 1,85 m.lik genişliği ve 1,51 m.lik yüksekliğiyle seçkin,heybetli ama bir o kadar da kompakt bir yapıya sahip.

İç tasarımıyla da büyüleyen Citroën DS5, adeta bir uçaktan esinlenilerek yaratılmış ve dış tasarımının çağrıştırdıklarıyla mükemmel bir uyum içerisinde olan, tamamen kendine özgü kokpitiyle farkını  ortaya koyuyor.  Kokpit tavanı bu bölümün en çarpıcı öğesi olarak karşımıza çıkıyor. Citroën DS5 dünyasına uyarlanarak yeniden yorumlanan kokpit tavanında, birbirinden bağımsız açılıp-kapanabilen üç bölmeli cam tavan bulunuyor ve böylelikle gündüzleri olduğu kadar geceleri de sürücü ve yolcular için benzersiz bir ortam oluşuyor. DS5 fark yaratan özellikleri ile göz dolduruyor. DS 5’e özel Head – Up Display ekranı sürücünün gözlerini yoldan ayırmadan aracın kontrolünü en etkin şekilde elinde tutmasına yardımcı oluyor. Aracın hızı, mesafe ölçümleri gibi aracın birçok özelliklerini ekrandan takip etmek mümkün oluyor.

Hybrid4 teknolojisiyle donatılmış ilk CITROËN

 Citroën DS5, Hybrid4 teknolojisine sahip ilk Citroën olarak farkını ortaya koyuyor böylece marka,  HDi Dizel motorun yol performansını elektrikli itme sisteminin yararlılığıyla birleştiren tam hibrid çekiş sistemini sürücüler ile tanıştırıyor. Hybrid4 teknolojisi sürücüye çok modlu bir sürüş imkanı sağlıyor. Orta konsolda yer alan çevirmeli buton sayesinde sürücü,  Auto (Otomatik), ZEV, 4WD ve Sport modları olmak üzere,  dört farklı çalışma modu arasından seçim yapabiliyor.

380 Beygir Gücündeki C-Elysée WTCC

Citroën ’in teknoloji atılımını, Fas’ın Marakeş kentinde 12 Nisan’da başlayacak olan FIA World Touring Car Championship (FIA WTCC) turnuvasında sahne almaya hazırlanan CITROËN C-Elysée WTCC ile spor alanında da görmek mümkün. Dünya Ralli Şampiyonası’nda kazandığı başarılar ile  markalar klasmanında 8 kez üst üste şampiyonluğunu ilan eden Citroën; WTCC’ye C-Elysée modeli ile katılarak, motor sporlarına verdiği önemin altını bir kez daha çiziyor. C-Elysée WTCC, 1,6 litrelik direkt enjeksiyon turboya sahip DS3 WRC ile aynı motoru paylaşıyor. Önden çekişli ve 6 vitesli bir şanzımana sahip olan C-Elysée 380 hp güce sahip. 18 inçlik jantları ve kaslı ön tamponu ile dikkat çeken C-Elysée, arkada kullanılan kanat tasarımı ile tam bir yarış otomobili görünümü sunuyor. C-Elysée WTCC, 2014 yılında ralli parkurlarında sayısız başarılara sahip olan efsane sürücü Sebastian Loeb tarafından kullanılacak. Ayrıca Citroen takımı WTCC’de 4 kez şampion olan Ivan Muller ile de bu turnuvadaki iddiasını ortaya koyuyor.

Markanın globalleşme stratejisinde önemli bir yere sahip olan C-Elysée, Türkiye dışında  Latin Amerika , Çin, Kuzey Afrika ve Rusya pazarlarında Citroën satışlarını artıran model olarak dikkat çekiyor.

teknolojİ atılımı

Yeni THP 130 motor: PureTech Ailesi Büyüyor

Fransa’da tasarlanan ve üretilen PureTech motorlar, yenilikçi, verimli ve kullanımda ekonomik teknolojileri içinde barındırıyor.

Bir benzinli motor ailesi olarak hiç olmadığı kadar güçlü ve ekolojik: Önceki nesillere kıyasla yüzde 15 daha güçlü ve yüzde 25’e kadar daha düşük yakıt tüketimi ve karbon emisyonları avantajı sunuyor.

Doğal aspirasyonlu versiyonlarda (68 HP’lik 1,0 litre ve 82 HP’lik 1,2 litre) yeni üç silindirli benzinli motorun satışa sunulmasının ardından bu aile, PSA Peugeot Citroën Group’un Euro 6 standardını karşılayan ilk benzinli motoru olan turboşarjlı e-THP 130’un katılımıyla daha da genişliyor. Grup’ta bu motorun kullanılacağı ilk model ise  Citroën C4 olacak.

BlueHDi motorlar: Güçlü, Ekonomik, Çevreye saygılı

C4 Picasso ailesinde sunulan yeni nesil BlueHDi Dizel motorlar şimdi de BlueHDi 120 ve BlueHDi 180 versiyonlarla CITROËN DS5’te ve de BlueHDi 100 versionuyla CITROËN C4 Cactus’te de yer alıyor. Bu BlueHDi motorlar, yüksek güç üretimi, düşük yakıt tüketimi ve çevreye saygı gibi bazı avantajları da beraberinde getiriyor.

BlueHDi motorlar, NOx emisyonlarını önemli ölçüde azaltırken (yüzde 90), aynı zamanda CO2 emisyonunu da azaltan tek teknoloji olan SCR (Seçici Katalitik Azaltma) modülünü de içinde barındırarak Euro 6 standartlarına uyum sağlıyor.

SCR (Seçici Katalitik Azaltma) sistemi, toz filtresinin hemen yukarı yönüne yerleştiriliyor ve NOx’I sürekli olarak zararsız maddeler olan su buharı (H2O) ve nitrojene (N2) dönüştürüyor.

Yeni sistem aynı zamanda yakıt tüketimi ve CO2 emisyonlarında da önemli düşüşlerin olmasını sağlıyor.

–  C4 Cactus BlueHDi 82 gram CO2 emisyonu ve 3,1 litre yakıt tüketimi.

–  Yeni CITROËN C4 Picasso BlueHDi 150 6 vitesli manuel şanzımanda 110 gram CO2 emisyonu ve 4,2 litre yakıt tüketimi.

– Yeni Grand CITROËN C4 Picasso BlueHDi 150 6 vitesli otomatik şanzımanda 117 gram CO2 emisyonu ve 4,5 litre yakıt tüketimi.

 -CITROËN DS5 BlueHDi 120 6 vitesli manuel şanzımanda 102 gram CO2 emisyonu ve 3,9 litre yakıt tüketimi.

–  CITROËN DS5 BlueHDi 180 6 vitesli otomatik şanzımanda 114 gram CO2 emisyonu ve 4,4 litre yakıt tüketimi.

Lazer farlı BMW’ler hayatımıza giriyor!

0

Lazer Aydınlatma Teknolojisi, BMW i8 ile Seri Üretime Geçiyor!

 

Elektrikli otomobil kavramına yepyeni bir bakış açısı getiren BMW i markasının i8 modeli, dünyanın lazer aydınlatma teknolojisine sahip olarak seri üretimine başlanan ilk otomobil ünvanına sahip oldu.

İlk olarak 2011 yılında Uluslararası Frankfurt Otomobil Fuarı’nda sunulan lazer aydınlatma teknolojisini öncelikle BMW i8 modelinde hayata geçiren BMW Group, bu teknolojiyi 2014 yılının sonbaharından itibaren tüm seri üretim modellerinde kademeli olarak kullanmaya başlayacak. Lazer farların ışığı son derece parlak olmasına rağmen insan gözüne daha iyi gelen gün ışığına yakın bir özellik taşımasıyla farklılaşıyor.

Spor otomobillerin geleceğini şimdiden en iyi biçimde ortaya koyan BMW i8, dünyanın lazer aydınlatma teknolojisine sahip olarak seri üretimine başlanan ilk otomobili unvanını kazandı. Hem dış hem iç tasarımında çarpıcı tasarım özellikleriyle olduğu kadar gelişmiş teknolojileri barındıran yapısıyla da dikkat çeken BMW i8, artık LED farları kadar lazer aydınlatma özelliğiyle de ön plana çıkıyor. Standart olarak yüksek yoğunluklu, enerjiyi verimli bir şekilde kullanan tümüyle LED farlarla üretilen BMW i8’in uzun far mesafesi, opsiyonel olarak sunulan lazer teknolojisiyle 600 metreye ulaşıyor. Böylece modern LED uzun farların aydınlatma mesafesi iki katına çıkarılabiliyor. Yeni lazer teknolojisi sayesinde, zaten yüksek düzeyde enerji tasarrufu sağlayan LED farlara göre yüzde 30 oranında ek bir enerji verimliliği elde ediliyor.

 

Son derece yoğun ve verimli aydınlatma

 

BMW Lazer Aydınlatma teknolojisi, güç gereksinimini azalttığı gibi, aynı zamanda çevreye ısı yaymadan yolu yüksek bir yoğunlukla aydınlatıyor. Lazer diyotları geleneksel ışık diyotlarından on kat daha küçük olmasıyla dikkat çekiyor. Böylelikle hem far içerisindeki montaj alanından, hem de ağırlıktan tasarruf etmeyi olanaklı hale getiriyor. Lazer farların ışığı son derece parlak ve insan gözüne daha uygun ve gün ışığına yakın bir özellik taşıyor. Birkaç yüksek performanslı diyot, farın içi kısmında yer alan floresan fosforlu maddeye özel mercekler aracılığıyla güçlü bir şekilde yoğunlaştırılmış bir ışın yansıtıyor. Bu madde ışını, geleneksel ışık kaynaklarından on kat daha yoğun, son derece parlak beyaz ışığa dönüştürüyor. Çok yoğun ve ideal düzeye yakın ışın özellikleri sayesinde, lazer diyotları sistemin bütününü daha verimli bir hale getiriyor. Kamera destekli uzun far fonksiyonu ile birlikte, karşıdan gelen trafikteki ya da öndeki otomobillerin sürücülerinde göz kamaşması önleniyor.

 

 

 

Geceleri daha iyi görüş sağlanarak güvenlik artırılıyor

 

Tüm bu özelliklerin bir araya gelmesiyle BMW Lazer Aydınlatma teknolojisi, BMW i8’in ana farları için ideal bir ışık kaynağı oluşturuyor. Benzersiz performansı ve güvenliği, üst düzeyde verimlilik ve olağanüstü kompakt bir formla birleştiriyor. Yüksek menziliyle karanlıkta otomobil sürerken çok daha iyi bir görüş ve aydınlatma sağlıyor. Böylece bu yeni teknoloji daha rahat ve daha konforlu bir sürüş deneyimi sunarken, aynı zamanda yol güvenliğini de artırıyor.

 

Teknoloji Üssü BMW i8

 

1.5 litre silindir hacimli 231 HP’lik BMW TwinPower Turbo benzinli motoru ve 131 HP’lik elektrikli motora sahip olarak yollara çıkan seri üretim BMW i8, 0-100 km/s hızlanmasını ise 4.5 saniyenin altında gerçekleştiriyor. BMW i8, aynı zamanda üç silindirli benzinli motorla güçlendirilen ilk seri üretim BMW modeli olmasıyla da ön plana çıkıyor. Silindir hacmi başına elde edilen 154 HP’lik motor gücü yüksek performanslı spor otomobil genlerini ortaya koyarken, bu değer aynı zamanda BMW Group tarafından elde edilen en yüksek değerlerden biri olmasıyla göze çarpıyor. BMW i8’in dolu bir yakıt deposu ve tam olarak şarj edilmiş bataryayla kat edebileceği maksimum mesafe COMFORT modunda 500 kilometrenin üzerindedir. ECO PRO modunda bu yüzde 20 oranında artırılabilir.

 

Fiat Panda Cross ve Freemont Cross detaylar

0

Türkiye’de Tofaş çatısı altında temsil edilen Fiat’ın, kendi sınıfında en çok tercih edilen modellerinden Panda ve Freemont’un en yeni versiyonları Panda Cross ve Freemont Cross, 6 – 16 Mart tarihlerinde düzenlenecek 84. Cenevre Uluslararası Otomobil Fuarı’nda ilk kez görücüye çıkacak. En zorlu yol koşullarında dahi eşsiz kullanım özgürlüğünü garanti eden Panda Cross ve Freemont Cross, maksimum seviyedeki güvenlik donanımlarının yanında, yüksek kabin konforunu da kullanıcılarına sunuyor. 84. Cenevre Otomobil Fuarı’nda ilk kez gösterilecek olan yeni Panda ve Freemont modelleri, Avrupa’da sonbahardan itibaren otomobilseverlerle buluşacak.

 

Fiat Freemont ve Panda’nın göz alıcı tasarım ve yüksek yol tutuş özellikleri ile donatılan Cross versiyonları, ilk kez 84.Cenevre Otomobil Fuarı’nda tanıtılacak. İlk olarak 1980 yılında üretimine başlanan ve ekonomik mini şehir otomobilleri alanında yepyeni bir sayfa açan Panda, 2004 yılında pazara sunulan 4×4 versiyonuyla birlikte yenilenmişti. 2006 yılında geliştirilen farklı bir 4×4 versiyonu ile son altı yılda Avrupa’da 30.000’den fazla satışa imza atan Fiat Panda Cross, Avrupa otomotiv pazarında en hızlı büyüyen 4×4 küçük SUV’larla rekabet edecek. Lansmanından bu yana geçen 2,5 yıllık süre içinde, Avrupa’da 60.000’in üzerinde satılan ve İtalya’nın da en fazla satılan 7 koltuklu SUV’si Freemont ise Cross versiyonu ile Cenevre’de görücüye çıkacak. Fiat Freemont Cross, stilinden ödün vermeyen aileler için mükemmel bir seçenek oluşturacak.

 

Macera Tutkunlarının Yeni Gözdesi: Fiat Panda Cross

Şehir içinde kullanımı kolay çevik bir SUV karakteri sergileyen Fiat Panda Cross, aynı zamanda tipik bir 4×4 SUV ruhuna ve standart donanımına da sahip. Panda Cross’ta gerekli durumlarda otomatik olarak devreye giren ve torku düzenleyen transmisyon sistemi ile özellikle kaygan zeminde sürüş desteği sağlayan, Elektronik Diferansiyel Kilitleme (ELD) fonksiyonuyla desteklenen Elektronik Denge Kontrol (ESC) sisteminin standart olarak bulunuyor. Panda Cross’ta ayrıca, off-road tutkunları için, sürüş koşullarına bağlı olarak kullanabilecekleri, “Auto” “Lock” ve “Hill Descent” olmak üzere farklı dört çeker seçenekleri de mevcut.  Panda Cross 370 santimetrelik uzunluğuna rağmen, 5 kapılı olmasının getirdiği geniş modüler yapısı sayesinde yolcularına ferah bir kabin sunuyor. Kabinde ayrıca özel kumaş döşeme koltuklar, deri kaplı direksiyon simidi ve vites topuzu ile ön konsolda kendine özgü bir kaplama yer alıyor. Panda Cross’un dikkat çeken standart donanımları arasında, otomatik iklim kontrollü klima, direksiyondan kontrol edilebilen radyo CD/MP3 ve Blue&Me sistemi, 15 inç alaşımlı jantlara sahip 185/65R15 dört mevsim lastikleri ile elektrikli kapı aynaları ve yüksekliği ayarlanabilen sürücü koltuğu bulunuyor.

 

Kompakt boyutları ve çevikliğiyle şehrin caddelerinde tüm dikkatleri üzerine çekecek olan Panda Cross, üstün off-road becerileri sayesinde macera ve doğa tutkunlarının kalplerini fethetmeye hazırlanıyor. Önceki Panda 4×4’lerden farklı daha yüksek performansı garantileyen, 80HP’lik 1.3 Multijet II turbo dizel ile özel 6 vitesli şanzımana sahip 90 HP 0.9 TwinAir turbo benzinli motor seçenekleri ile otomobil severlerin beğenisine sunulacak olan Panda Cross geliştirilen süspansiyon sistemi sayesinde uzun ve zorlu yolculuklarda da konfor garantisi veriyor. Ön tarafta bağımsız McPherson süspansiyon sistemi kullanılırken, arkada, dört tekerden çekiş için geliştirilmiş, tekerleklere yaylarla bağlı bir sistem yer alıyor. Otomobilde isteğe bağlı olarak sunulacak zengin ekipmanlar arasında 2013 yılında Euro NCAP İleri Güvenlik Ödülü kazanan ve 30 km’ye kadar olan hızlarda otomatik olarak devreye girerek olası çarpışmaları önlemeye yardımcı olan yenilikçi “Şehiriçi Fren Kontrol Sistemi” de yer alıyor.

 

İtalya’nın En Fazla Tercih Edilen SUV’si: Fiat Freemont

Lansmanından bu yana geçen 2,5 yıllık süre içinde, Avrupa’da 60.000’in üzerinde satılan Fiat Freemont, Cenevre Otomobil Fuarı’nda sergilenecek Cross versiyonuyla, SUV dünyasındaki kalite, seçkinlik ve teknoloji çıtasını daha da yükseklere taşımaya hazırlanıyor. Fiat Freemont Cross, mesafe veya hava koşulu gözetmeksizin kendi yolunu seçebilme özgürlüğüne sadık sürücülerin maceracı ruhunu temsil ediyor. Parlak siyah ızgarası, platin krom detaylarla güçlendirilmiş yeni ön ve arka tamponları, 5 kollu 19 inç Hyper Black jantları ve platin krom renkli yan etekleri sayesinde sert ve özgün bir görünümle karakterize edilen Freemont Cross, her yol şartında mücadeleye hazır çok daha cesur bir karakter sergiliyor. Fiat Freemont Cross aynı zamanda, açık gri dikişler ve grafit gölgelerle bütünleşen yeni deri koltuklarıyla seçkin bir kabin sunuyor. Kabin içinde, 8.4 inçlik dokunmatik Uconnect uydu navigasyon sistemi, arka park kamerası ve 368 watt toplam güce sahip Alpine ses sistemi, elektrikli ve ısıtmalı yan aynalar, ışıklı fincan gözü, anahtarsız giriş ve anahtarsız kontak ile direksiyondan kumandalı ses ve hız kontrol sistemi gibi standart donanımlarla destekleniyor.

 

Yüksek İç Mekan Konforu

Fiat Freemont Cross’un kabin içi, kullanıcısının beğenisine göre 32 farklı koltuk konfigürasyonu ile toplam hacmi 140 litreye varan ve tüm kabine yayılan 20 adet saklama gözüyle diledikleri gibi düzenleyebiliyor. Freemont Cross, ikinci ve üçüncü sıra koltuklar yatırıldığında, araç sahiplerine 1,5 metreküplük bir yükleme kapasitesi de sağlıyor. Sınıfının en iyisi Freemont Cross’un, önden çekişli 6 ileri vitesli manuel şanzımana sahip 140 HP 2.0 Multijet II ile manuel şanzımanlı 4×2 versiyonu ve 6 ileri vitesli otomatik şanzımanlı AWD versiyonunda sunulan 170 HP 2.0 Multijet II motor seçenekleri ile pazardaki yerini alması planlanıyor. Gerektiğinde devreye giren aktif AWD sistemi, tekerleklerin kavramasını ölçen ve çekişi dört tekere yayabilen sensorlara sahip bir elektronik kontrol ünitesi kullanıyor. Bu sistem, ECC vasıtasıyla (Elektronik Kontrollü Eşleştirme) tork transferini ayarlıyor ve bunu sadece gerekli durumlarda yaparak yakıt tüketiminin azaltılmasına da katkıda bulunuyor.

 

Peugeot 108 detaylar! 2014 Yeni Peugeot modelleri görücüye çıkıyor!

0

Peugeot, 84’üncü Uluslararası Cenevre Otomobil Fuarı’ndaki standında ürün ve teknoloji alanlarında başlattığı çifte atağının ana unsurlarını vitrine çıkarıyor. Peugeot, tarihinin en genç ürün gamının son üyeleri olan PEUGEOT 108 ve yeni PEUGEOT 308 SW ile fuarda tüm dikkatleri üzerine çekecek. Yeni benzinli 3 silindirli 1.2l PureTech motor, yeni dizel motorları Blue HDi (özel Euro 6 dizel emisyon teknolojisi), dizel hibrit HYbrid4 ürün gamı ve konsept model 2008 HYbrid Air, Peugeot’nun teknoloji ve çevre konusundaki uzmanlığını hem bugün hem de yarınlar için bir kez daha ortaya koyuyorlar. Peugeot, ayrıca RCZ R, 308 R Concept ve 208 T 16 Pikes Peak ile otomobilde keyif ve heyecan unsurunun her zaman marka stratejisinin kalbinde olduğunu gösteriyor.

 

Fuara gelmesi beklenen 700 000 ziyaretçi, Peugeot’nun 2014 Cenevre Otomobil Fuarı’ndaki 2650 m2’lik standında teşhir edilen 28 seri model ve konsept otomobil arasında dünya prömiyeri yapılan iki yeni modelle de tanışma fırsatı bulacaklar.

 

Yeni PEUGEOT108’ler: Hepsi birbirinden özgün!

Peugeot 107, müthiş ticari başarılarla dolu zengin bir kariyerin ardından – 800,000’den fazla satış – 2014 yazında yerini Peugeot 108’e bırakacak.

Peugeot, B ve C segmentlerindeki ürünlerini baştan sona yeniledikten sonra, Cenevre’de yeni şehir modelini sergiliyor ve artık Avrupa pazarının %10’undan fazlasını oluşturan dinamik A segmentinde bir yenilik rüzgarı estiriyor.

Kompakt (uzunluğu 3,47 m), hafif (ağırlığı 840 kg’dan başlıyor) ve şehre doğal bir şekilde uyarlanmış bir otomobil olan Peugeot 108, 3 ve 5 kapılı hatchback versiyonları ile piyasaya sürülecek. Ayrıca, 108 TOP olarak adlandırılan üstü açılır bir modeli de bulunacak!

Peugeot 108’in net hatları, teknolojik farları ve azami derecede azaltılmış dingil çıkıntılarıyla dinamizme vurgu yapan şık ve özgün tasarımı kişiselleştirmeye açık. Böylece herkesin zevkine göre bir 108 olacak. 108 müşterileri sekiz kasa rengi arasından seçim yapma imkanına sahip olacak (bunlardan 2’si yepyeni). Ayrıca 108 TOP’da üç tente rengi seçeneği bulunuyor. 3 kapılı hatchback versiyonda iki çift renk seçeneği sunuluyor. Ayrıca yedi farklı kişiselleştirme ve iç ambiyans teması mevcut.

 

Peugeot 108, markanın ürün gamında yükseliş yani ürünlerin daha yüksek donanımlı versiyonlarına ağırlık verme stratejisine katkıda bulunuyor. Aracın dışındaki zenginlik içinde de devam ediyor. Oturma kabini konforlu ve giriş kolay nitelikte; tercih edilen donanım seviyesine bağlı olarak, 7”lik büyük bir dokunmatik ekran, geri görüş kamerası, Eller Serbest Giriş ve Çalıştırma, otomatik klima, elektrikli ve ısıtmalı dikiz aynaları ve otomatik yanan farlar var. Çağının aracı olan şehirli Peugeot 108 gelişmiş bir internet temelli bağlantı sistemine de sahip. Yeni MirrorScreen teknolojisi bunun kanıtı.

Kompakt ve şık model aynı zamanda kullanışlı olmayı da biliyor: 196 l’den 750 l’ye çıkabilen, sınıfına göre oldukça geniş bir bagaj hacmine sahip.

Peugeot 108 müşterileri, hepsi düşük tüketimli olan (CO2 emisyonları 88 g/km’den itibaren) iki adet 3 silindirli benzinli motor (1.0 l VTi 68 ve 1.2 l VTi 82) bazında iki ünite arasından tercih yapma imkanına sahipler. Şehirde kullanımı kolaylaştırmak için, aracın elektrik asistanslı direksiyonu ve süspansiyon kalitesi ona her koşulda güvenli, canlı ve etkin bir sürüş özelliği kazandırıyor.

 

Yeni PEUGEOT 308 SW : Şık ve ferah station-wagon

Yeni Peugeot 308, pazarın kalbinde, stratejik C segmentinde (Avrupa pazarının üçte birinden fazlası) yer alıyor. Toplam 46.000’den fazla siparişle (2014 Ocak sonu itibariyle) –%40’ından fazlası üst donanım düzeyinde -, 2013 sonbaharında piyasaya sürülen yeni Hatchback 308 daha şimdiden kendisi için belirlenmiş olan iddialı hedeflere ulaşıyor.

Önümüzdeki Nisan ayından itibaren yeni 308 ürün arzı ikinci bir siluetle daha da zenginleşecek. Baştan sona yeniden tasarlanmış olan ve selefinden sadece ismini devralan yeni Peugeot 308 SW, hacim, iç mekan genişliği, modülerlik ve pratiklik bakımlarından sınıfının temel değerlerini karşılayan güçlü ve farklı bir alternatif oluşturuyor. Bu modelin hedefi, Avrupa’da C segmentinin %10’unu oluşturan station-wagon sınıfında kendisine yakışan yeri almak olacak.

Araç, tasarımcılar ve mühendisler tarafından çok sayıda üstün özellikle donatıldı. Köklü bir hafifletme girişimine dayanan etkili bir tasarım, dinamik tasarım, yenilikçi sürücü bölümü, benzersiz sürüş keyfi, düşük tüketimli yenilikçi motorlar ve en üst düzeyde kalite.

Tasarımcı ve mühendisler, yeni EMP2 platformu sayesinde, bir yandan araca cömert boyutlar (uzunluk 4,53 m), pazarın en iyilerinden olan bir kabin genişliği ve yükleme hacmi (610 ila 1660 dm3 VDA) kazandırırken, aynı zamanda aracın ağırlığını öncüsüne göre 140 kg azaltma başarısını gösterdiler.

Yeni Peugeot 308 SW’nin 1,69 m2’lik muazzam bir cam tavan ile aydınlanan sade ve teknolojik iç mekanının ayırt edici özelliklerinden biri Peugeot i-Cockpit. Peugeot i-Cockpit, daha heyecanlı bir sürüş sağlayan kompakt bir direksiyon simidi, bilgilerin ideal şekilde okunmasını sağlayan yükseltilmiş gösterge paneline, yüksek bir orta konsola ve 9,7”lik dokunmatik bir ekrana sahip. Bu özellikleriyle, i-Cockpit kesinlikle rakiplerinden ayrılıyor.

Sırasıyla 130 ve 155 hp güç üreten benzinli turbo kompresörlü 1.2 l ve 1.6 l iki motor ile 92 ila 150 hp arasında güç geliştiren dört adet 1.6 ve 2.0 HDi dizel motor (ki bunların bir kısmı daha şimdiden Euro 6 standartlarını yerine getirmektedir), optimize aerodinamikleri (Cx: 0,28, Scx: 0,64) ve azaltılmış olan ağırlıkları sayesinde, yeni Peugeot 308 SW’ye oldukça düşük emisyon değerleri sağlıyorlar: Böylece, yepyeni 130 hp’lik 3 silindirli benzinli turbo motor PureTech 1.2 e-THP’nin CO2 emisyonları 109 g/km ile sınırlı kalıyor. Diğer yandan, altı vitesli mekanik vites kutusu ile eşleşen 120 hp’lik yeni 1.6 l Blue HDi versiyonu, karma parkurda sadece 3,2 l/100 km düzeyinde rekor tüketim ile 85 g/km C O2 emisyon değeri sergiliyor.

Yepyeni bir sürüş deneyimi otomobil severleri bekliyor. Peugeot’nun bütün bilgi birikimi, yeni yürüyen aksam ve geniş boyutlu fren sistemini destekleyen son nesil ESP ile Peugeot 308 SW üzerinde kendini gösteriyor. Yeni platformun kazandırdığı avantajlarla (kütlenin hafifletilmesi, ağırlık merkezinin alçaltılması, elektrikli direksiyon) birleşen bu özellikler, yeni 308 SW’ye C segmentinin station-wagon sınıfında referans oluşturan dinamik bir sürüş özelliği kazandırıyor, çeviklik, konfor ve üst düzey yol tutuşunun bir araya gelmesini sağlıyor.

Sürüşe yardımcı olan çok sayıda teknolojik sistem (örneğin Ölü Nokta Gözetimi, Aktif Hız Sabitleyici, Çarpışma Riski Uyarısı ve Otomatik Acil Durum Freni), güvenliği daha da artırıyor. Gittikçe daha da geliştirilen Internet bağlantısı, Park Assist sistemi veya Driver Sport Pack’in her biri, araç içinde heyecan ve konforu arttıran birer donanım niteliğinde

Segmentte bir başka yenilik oluşturan Full Led farlar üst donanım seviyelerinde standart olarak yer alıyor.

 

Peugeot’nun teknoloji uzmanlığı: Verimlilik ve heyecan

Peugeot, 2013 yılında Avrupa’da satışa sunduğu modellerin CO2 emisyonlarının ağırlıklı ortalamasını daha da düşürdü. 2012’de 121,6 g/km emisyon ortalamasına karşılık 2013’ün on bir ayında 115,2 g/km ile Peugeot, çevreye en çok saygı gösteren markalar arasında ilk üç arasında yer aldı. Bu sonuçlar, C ve D segmentlerinde geniş ölçüde temsil edilen bir ürün dizisi için dikkat çekici bir başarıyı yansıtıyor.

Peugeot’nun çevre politikası doğrultusunda, termik motorlar sürekli geliştirilirken (verimlilik artışı, downsizing, stop&start…), yeni nesil 3 silindirli PureTech benzinli motorlar ailesine e-THP versiyonlar katıldı ve HDi motorlar Euro 6 standardına geçiş amacıyla teknolojik sıçrama gösterdi.

Böylece, yeni Peugeot 308 1.2 l e-THP 130 hp üretiminde, altı ileri mekanik vites kutusu ile eşleşen direkt enjeksiyonlu turbo kompresörlü yepyeni 3 silindirli Pure Tech benzinli motor ilk kez kullanıldı. Modüler ve kompakt, çevreye saygılı ve yüksek performanslı olan bu motorda, verim ile teknoloji en üst düzeyde bir araya geliyor. Yüksek basınçlı (200 bar) direkt enjeksiyon ve yüksek randımanlı yeni nesil turbo, en düşük devirlerden itibaren sıra dışı bir sürüş keyfi sunuyor. 1750 devir/dakika devirde elde edilen 230 Nm azami tork ile, bu motor pazarın en iyi düşük devir torku/güç uzlaşmasını sergiliyor. Her şartta optimum verimi garanti edecek şekilde, torkun %95’i 1500 ila 3500 devir/dakika arasında kullanılır durumda kalıyor.

Güç ve keyif düzeyi değişmeden, tüketimler ve CO2 emisyonları %21 oranında azaltılıyor.

Peugeot, Cenevre’de ayrıca yeni dizel Blue HDi’yi tanıtıyor. Bundan böyle, Peugeot 308, 308 SW ve 508’lerin çok sayıda versiyonu bu teknolojiden yararlanıyor. Benzersiz bir şekilde SCR (Selective Catalytic Reduction) ile katkılı partikül filtresini bir araya getiren bu teknoloji, e-HDi motorların NOx salınımının %90’a varan oranlarda azaltılmasını ve CO2 emisyonları ile tüketimin optimize edilmesini sağlarken, bir yandan da parçacıkları sayı olarak %99,9 oranında filtrelenmesini sağlıyor. Şimdiden Euro 6 dizel standartlarını büyük ölçüde karşılayan Blue HDi teknolojisi aşamalı olarak Peugeot’nun bütün modellerinde kullanılacak.

İlk defa 508 2.0 Blue HDi 180’de kullanılan üçüncü nesil altı vitesli AISIN otomatik vites kutusu da, 308 SW’de 2,0 l Blue HDi 150 motorla eşleşti.

Bu yeni otomatik vites kutusu Quickshift teknolojisinden yararlanıyor. Bu teknoloji, hızlı vites değiştirmelerle üst düzey bir akışkanlık ve kullanım keyfini aynı anda sağlıyor. Vites kutusunun tasarımı, CO2 emisyonlarında büyük bir düşüş sağlıyor: 308 SW’de, manuel vites kutusuna göre CO2 emisyon farkı 5 g/km’ye iniyor (eşdeğer lastiklerle) ve bu şekilde bu versiyonu sürüş keyfi ve tüketim bakımından en üst düzeye getiriyor.

Peugeot’nun çevre konusundaki öncülüğünü ve gam yükseltme stratejisini gösteren başka bir örnek de, HYbrid4 dizel hibrit teknolojisi. Bu teknoloji, ilk defa 2012 yılında 3008 HYbrid4’te tanıtılmış, daha sonra 508 RXH ve 508 HYbrid4’te de kullanılmaya başlanmıştı. Peugeot, HYbrid4 çekiş zinciri ile çevreyi korumaya yönelik özellikler ve sürüş heyecanı bakımından daha önce eşi görülmemiş bir ürün dizisi sunuyor. Üç HYbrid4 modeli şimdiden 36,000 müşterinin beğenisini kazandı.

Önden çekişi sağlayan 2.0 HDi FAP motor ile arka dingili üzerindeki elektrikli motorun sağladığı toplam 200 hp güç ile, HYbrid4 modelleri, sundukları 4 sürüş modu seçeneği ile (otomatik, “ZEV”, spor, 4×4 ) yeni bir sürüş deneyimi sundukları gibi, aynı zamanda 85 g/km’den başlayan düşük CO2 emisyonlarıyla da göz dolduruyorlar.

 

Ancak Peugeot, ileri vadede sadece 2 l/100 km tüketim değerine sahip, fiyatıyla erişilebilir seri üretim bir araç üretme hedefine ulaşmak için daha devrimci çözümlere yöneliyor.

Nitekim, bu hedefe giden yolda kilit bir aşama oluşturan HYbrid Air teknolojisi ile, Peugeot öncü rolünü bir kez daha ortaya koyuyor. Uluslararası satış hedefine sahip olan 2008, benzinli motor ile sıkıştırılmış havayı düşük maliyetli bir teknoloji kapsamında birleştiren bu yeni çekiş ünitesi için doğal bir uygulama ortamı oluşturuyor. Bu teknoloji, 2016’dan itibaren B ve C segmentlerindeki binek otomobillere ve hafif ticari araçlara uygulanacak ve beş kıtada geniş kitlelerin erişebileceği bir konumda olacak.

2008 HYbrid Air, iki enerjiyi bir arada kullanarak farklı durumlara göre en iyi verimin elde edilmesini sağlıyor: Özellikle fren ve hız kesme aşamalarında enerji geri kazanımıyla üretilen sıkıştırılmış hava, son nesil 3 silindirli benzinli motora en iyi çalışma noktalarında yardımcı oluyor veya gerektiğinde tamamen onun yerine geçiyor.

Pnömatik kısmı orta tünelde yüksek basınçlı bir tank, arka dingil üzerinde düşük basınçlı bir tank ve şanzıman üzerine kurulu bir motor/pompa grubundan oluşan HYbrid Air çekiş zinciri, aracın iç mekan genişliğine ve modülerliğine olumsuz etki yapmadan sürücüye üç farklı kullanım modu sunuyor: Hava (ZEV), Benzinli ve Karma.

 

Ürün gamında yükseliş ve benzersiz sürüş deneyimleri

Cenevre’deki Peugeot standında, ziyaretçiler Peugeot’nun tasarım ve sürüş keyfi konusundaki bilgi birikiminin başka bir örneğini hayranlıkla izleme fırsatı bulacaklar. Benzersiz RCZ R, şimdiden 57,000’den fazla otomobil tutkununun gönlünü fetheden simgesel spor kupe RCZ’nin daha da geliştirilmiş ve güçlendirilmiş versiyonu. Yıl başındaki lansmanından bu yana Peugeot’nun tarihindeki en güçlü seri üretim modeli ünvanına sahip.

Yeni 270 hp’lik 1.6 l motoru – bu sınıfta spesifik güç rekoru – Euro 6 standartlarını karşılıyor ve CO2 emisyonları 145 g/km ile sınırlı kalıyor. Böylece RCZ daha önce eşi görülmemiş bir performans ve verim grafiği çizmiş oluyor. Özgün imza niteliğinde ve yoğun heyecanlar vaat eden alçaltılmış zemin yüksekliği ve 19” tekerlekleri, RCZ R’ye daha da güçlü ifadesi olan bir duruş kazandırıyorlar. Sürücü koltuğundan elitist iç ambiyansa kadar, sürücü, Torsen kilitli diferansiyel ve özel yürüyen aksamı sayesinde motorun performansını tam anlamıyla değerlendirebilecek.

 

Ultra sportif konsept otomobil 308 R Concept, seri üretim otomobilin saflığını ve tasarım kimliğini radikal bir değişime uğratıyor. Alçaltılmış duruşu, geniş tekerlek izleri ve kaslı omuzlarıyla, 19” laleli tekerlekleri üzerine oturan 308 R Concept, sportif hevesiyle ve haşin karakterini gizlemeye çalışmıyor. Çift renkli karbon gövdesinin altında, 1.6 l’lik 4 silindirli RCZ R benzinli motor gizli. Peugeot mühendisleri, bu motordan 270 hp üretmeyi başardılar. Bu rakam sınıfında rekor niteliğinde 170 hp/l’ye yakın bir spesifik güç anlamı taşıyor. Motorun tüm potansiyelini değerlendirmek için, 308 R Concept Torsen kilitli diferansiyelli bir ön takım ve devasa boyutlu bir fren sistemi ile donatıldı.

 

2013, 208 için bir güçlenme yılı oldu. Bu model, 2013 yılında, Avrupa B segmentinin hatchback sınıfında ilk üç arasındaki yerini sağlamlaştırdı. 2013 yılı, aynı zamanda, Peugeot seri-2 efsanesinin varisinin yarış versiyonları ile Peugeot Sport için başarılara dolu bir yıl oldu.

İsviçre’de otomobil severlerin 208 T16 Pikes Peak etrafında epey vakit geçirecekleri muhakkak: Ari Vatanen’in 405 T 16’sı ile efsanevi Amerika yarışındaki ilk zaferinden 25 yıl sonra, bu kez, yine artık efsaneleşmiş olan 208 T 16 Pikes Peak’in direksiyonunda (208’in son noktaya varmış versiyonu: 3,2 l’lik V6 bi-turbo, 875 kg 875 hp; 0-100 km/h 1”8 saniye…), Sébastien Loeb, 8’13” 878 ile, 20 km tırmanış rekorunu kırdı. Bir markanın mükemmellik tutkusunu yansıtan insan ve makinenin ortak macerası.

 

2015 Mazda 2’nin ilk ipuçları

0

Mazda HAZUMI, Cenevre Otomobil Fuarında görücüye çıkacak

  • Şirketin dinamik yeni subkompakt konsepti, geleceğe giden yolu işaret ediyor

Cenevre aynı zamanda küçük hacimli SKYACTIV-D temiz dizel motorunun prömiyerine ev sahipliği yapıyor

 

İstanbul, 21 Şubat 2014. Mazda, 84. Cenevre Uluslararası Otomobil Fuarında gelecek nesil subkompakt konsepti Mazda HAZUMI’yi görücüye çıkarıyor. Fuarda gerçekleştirilecek bir başka dünya prömiyeri ise alışılmışa meydan okuyan Japon otomobil üreticisinin yeni temiz dizel motoru SKYACTIV-D 1.5 olacak.

Japoncada “zıplama” veya “sıçrama” anlamına gelen HAZUMI adı, enerji dolu gözüken küçük araca çok iyi uyuyor. Mazda’nın mühendislik ilkelerinden hiçbir ödün verilmeden üretilen HAZUMI, şirketin gelecek nesil subkompakt aracının ideal formunu ifade ediyor.

Mazda aynı zamanda, yeni geliştirilen küçük hacimli temiz dizel motoru SKYACTIV-D 1.5’i de sunacak. Öte yandan, tüm zamanların en çok satan roadster aracı olan ikonik Mazda MX-5’in 25. yıldönümü kutlanacak.

 

6 – 16 Mart tarihleri arasında halka açık olacak fuarda basın günleri 4 – 5 Mart tarihlerinde düzenlenecek. Mazda, 4 Mart Salı günü öğleden sonra saat 14.00 – 14.15 arasında 5. salon’da bir basın toplantısı düzenleyecek.

2014 Cenevre Uluslararası Otomobil Fuarı’nda Sergilenecek Modeller ve Teknolojiler

 

Standın Yıldızları Mazda HAZUMI (dünya prömiyeri)

Mazda MX-5 (geçmiş modeller, sadece basın günlerinde)

Satıştaki modeller Mazda3, Mazda6, Mazda CX-5, Mazda5, Mazda2,

Mazda MX-5

Teknolojiler SKYACTIV-D 1.5 temiz dizel (dünya prömiyeri)

SKYACTIV-G 2.0 benzinli motor

SKYACTIV-D 2.2 temiz dizel

AXE, Mercedes SLS kampanyasının kazananı belli oldu

0

Hayalleri gerçekleştiren bir kampanyaya daha imza atarak 2013’ün en pahalı promosyonunu veren erkek kişisel bakım markası AXE, 571 beygir gücündeki martı kanatlı Mercedes SLS AMG otomobili talihlisine teslim etti.

BMW motorlu 1.6 litre dizel Toyota Verso kaç lira fiyatla satışa sunuldu?

0

Toyota’nın son dönemdeki ürün atağının temsilcilerinden Verso’nun yeni turbo dizel modeli 1,6 lt D-4D Nice’te düzenlenen Dinamik Basın Lansmanı ile tanıtıldı.

1.6 litre dizel otomatik Hyundai Elantra ne zaman Türkiye’de satılacak?

1

Hyundai, kompakt segmentte yer alan başarılı sedanı Elantra’yı, 2014 yılı yenilikleri kapsamında ufak değişikliklerle modernize ediyor. Kore’de Avante adıyla satılmakta olan araç, ülkemizde, Avrupa’da ve Amerika’da Elantra ismiyle anılıyor.
En büyük yenilikse artık Hyundai Elantra’da 1.6 litre dizel motor ve otomatik şanzıman seçeneğinin sunulacak olması. Hyundai Türkiye’den aldığımız haberlere göre bu kombinasyona sahip Elantra modeli 2014 yılı Mart ayında lanse edilecek ve hemen Türkiye’deki Hyundai bayilerinde satışa sunulacak. Fiyatının ise benzinli modelden en az 10 bin TL pahalı olması bekleniyor.

Yeni Mercedes GLA ne zaman Türkiye’de satılacak? Fiyatı ne olacak?

0

Mercedes-Benz’in yeni küçük SUV modeli GLA ne zaman Türkiye’de satışa sunulacak? Şu sıralar en çok merak edilen konulardan birisi. Ototest.tv ekibi olarak konuyu araştırdık ve cevabını açıklıyoruz. Yeni Mercedes-Benz GLA Mayıs 2014’te Türkiye’de satışa sunulacak. Fiyatının ise mevcut CLA modelindeki benzer motorlu versiyonlara göre 10 bin Euro fazla olması bekleniyor.